Hem meselâ: Farz namazını kılmayan ve vazife-i ubûdiyeti yerine getirmeyen bir adamın küçük bir âmirinden küçük bir vazifesizlik yüzünden aldığı tekdirden müteessir olan o adam, Sultân-ı Ezel ve Ebed'in mükerrer emirlerine karşı farzında yaptığı bir tenbellik, büyük bir sıkıntı veriyor ve o sıkıntıdan arzu ediyor ve mànen diyor ki: "Keşke o vazife-i ubûdiyeti bulunmasa idi." Ve bu arzudan bir mànevî adâvet-i İlâhîyeyi işmâm eden bir inkâr arzusu uyanır.