İstanbul'a bir ağıt olmasının yanısıra, bir insanlık ağıtı da diyebilirim. Hatta aynı zamanda her şeyin bu kadar otomatikleşmediği, sunileşmediği, çabuk tüketilmediği, yitip giden güzelim zamanlara da...
Hakan Bıçakçı öyle sakin sakin anlatmış ki çoğumuza bezginlik vermiş, nereye gitsek peşimizi bırakmayan inşaat seslerini, yavaş yavaş betona