Özgürlük insanın tabiatında var olsa da özgürlüğün sınırlarının ne olduğu, daha doğrusu ne kadarının insan için özgürlük denecek miktarda olduğu görecelidir. Örneğin; bazı toplumlarda evden dışarı çıkarken izin almamak özgürlük sayılırken bazılarında bu durum esarete eştir.
Haklısın. Herkese göre özgürlük değişkenlik gösterir. Aile yapısına, toplum yapısına hatta kişinin karakteri dahi onun özgürlüğünün sınırlarını belirlemeye kafidir. Özgürlük ise yapılacak işi korkmadan, keyifle yapmaktır.
Tam anlamıyla ikileme düşürücü bir soru. Özgürlüğü tadan insan bunun değerini kaybedince daha iyi anlayacaktır ve kaybı için içi yana yana o günleri özlemle anacaktır. Özgürlüğü hiç tatmamış insan bunun nasıl bir his olduğunu bilmediği için hayatında tutunacak başka duygular ve durumlar yaratmaya çalışacaktır. Tatmadığı bir şeyi özleyemez ama su gibi aziz bir şeyden de hep mahrumdur nihayetinde. Bilemedim...
Özgürlük yaşanılıpta kazanılan bir duygu durumu dersek hata ederiz. Özgürlük yaratılmışlığın özünde vardır. Serbest dolaşım !!! Nasıl ki kuşlar uçar, balıklar yüzer dediğimiz de bunun nasıl tamamıyla doğru tanımlar olduğunu biliyorsak, canlılarda doğuştan özgür bir ruh ve beden ile yaratılmış olduklarını da bu şekilde algılamamız gerekmektedir. Her şekilde mahkumiyet, özgürlükten yoksun kılınma can yakar.
Doğduğundan beri camaken alana konulmuş bir çocuğu düşünün. Gördüğü tek şey karşısındaki koskocaman alan, canının yandığını anlayana kadar kafasını o cama vuracaktır. Çünkü mahkumiyet varlık doğasında yoktur. Sadece insanlar mahkum edip, özgürlükten yoksun kılma eğilimine tabidir.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.