Dini ayinlere katılmak, antik çağ devletlerinde her yurttaşın yasayla emredilmiş göreviydi. Antik çağ tasavvuruna göre bir tek yurttaşın bile dini ayinlere katılmaması devletin kaderi üzerinde zararlı etki yapabilirdi. Tanrılara hakaret eden sözlerin açıkça ağza alınması da aynı sonucu doğurabilirdi. Böylece; Anaksagoras, Protagoras ve Diagoras'a ve başka tanrısızlara karşı açılan davalar açıklığa kavuşur.