Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

250 syf.
·
Puan vermedi
·
14 günde okudu
Aslında kitabı okurken yazacağım inceleme kafamda az buçuk belliyken bitirdiğimde yazmak istediklerimin komple değiştiğini fark ettim. Biraz fikirlerim olgunlaşsın diye bekledim. İncelemem iki kısımdan oluşacak; birinci kısımda genel olarak kitaptan bahsedecek olup ikinci kısımda kitabın gidişatı ile ilgili ayrıntılı bir yorum yapmaya çalışacağım. İkinci kısım yalnızca kitabı okumuş olanlar içindir. Öncelikle romanın milli mücadeleyi ilk anlatan kitap olduğu ve henüz şavaş devam ederken yazıldığını hepimiz biliyoruz. Dolayısıyla savaşa bizzat tanıklık etmiş olan birinin ağzından olanları kurguyla karışık okumak güzeldi. Örneğin; kendisi Sultanahmet Mitinginde konuşma yapmış birinin, bunu kitabında bir olay döngüsü içerisinde anlatması oldukça ilginç geldi bana. Değişik bir keyifle okudum. Kitabın dili başlarda oldukça ağır geldi. Aslında ben kitabın dili ağırdı yorumlarını görmezden gelen biriyimdir, şimdiye dek birçok dili ağır denebilecek kitap okuduğum için, özellikle de tarih kitapları, açıkçası yorumlara burun kıvırırdım. Ama bu kitabın dili hakikaten ağırmış. Başlarda bazı paragrafları anlamaya çalışırken zorlandığım oldu. Şişli hanımları ile İstanbul hanımlarının karşılaştırıldığı bölümde ufak bir kafa karışıklığı hasıl oldu mesela. Her ne kadar arkada sözlük varsa da sürekli orayı açıp bakmak biraz sıkabiliyor. Ama sonraları alışıyorsunuz, kelimelerin çoğunluğunu anlamdan çıkarabiliyorsunuz. Bir de yanılmıyorsam kitabın dili sonlara doğru biraz daha hafifliyor gibi ya da bana öyle geldi. Bu söylediklerim sizi korkutmasın, dediğim gibi başta biraz zorlasa da sonradan rahat bir biçimde okumaya devam edebiliyorsunuz. Kitabın milli mücadele kısmı beni yer yer memnun etse de yer yer daha çok ayrıntıya yer verilseydi demedim değil. Kitap bir nevi bir aşk anlatımı, fonda milli mücadele var. Ya da tam tersi de olabilir; konu milli mücadele fon bir aşk hikayesi de olabilir. Bakış açısına bağlı olarak değişebilir. --İncelemenin bundan sonrasında içerik ile ilgili konuşacağım. Sürprizi bozacak çok şey yazacağım, hatta kitabın sonundan bahsedeceğim direkt. O yüzden kitabı okumamış olanların, gerisini okumaya devam etmemesini istiyorum. – Kitabın sonsözünde Halide Edip’in yaşananları bir kabus gibi nitelediği, bu yüzden de aslında her şeyin Peyami’nin yaralanması sebebiyle ona oyun oynayan belleği olarak nitelendiği şeklinde bir yorumlama var. Evet, olabilir, hatta öyledir. Ama sonsözü okumadan önce ben kitabın sonunu çok daha farklı yorumlamıştım. Birkaç inceleme de okudum ama, benim gibi düşünmüş birilerini de göremedim. Peki nasıl mı yorumladım ben, hemen anlatıyorum: Ayşe; kitap boyunca herkesin ayrı bir sevgi duyduğu, hatta birkaç kişinin birden kendisine aşk hisleri beslediği, kitleleri peşinde sürükleyen, aynı zamanda korunup kollanmaya çalışılan bir karakter olarak tasvir edilmiş. Oysaki kendisi de vatanın kurtuluşu, özellikle de İzmir’in kurtuluşu için durmadan uğraşan, tek ideali bu olan biri olarak yansıtılmış. Bu durum bana sanki sembolizmi çağrıştırdı. Yani Ayşe aslında Peyami’nin dimağında kurtarılmaya çalışılan vatanı, hatta belki de İzmir’i yansıtıyor. İhsan ise Ayşe’yi delicesine seven, onun için her şeyi yapabilecek biri. İzmir’e girmeyi de Ayşe için daha bir ayrı arzuluyor. Bu durum da bana İhsan’ın aslında Peyami’nin kendisi olduğunu çağrıştırdı. Daha doğrusu evrak işlerini bırakıp vatan için her şeyi yapmaya hazır durumdaki Peyami’nin kendisi. Çünkü biliyoruz ki Peyami’nin yıllar önce Ayşe ile evlenmesi mevzubahis olmuş, fakat o bunu istemeyip sırf bu sebeple yurtdışına gitmiş. Fakat Ayşe’nin eşi ve oğlu öldürülüp de Ayşe İstanbul’a gelince Peyami de kendisine karşı farklı hisler beslemeye başlıyor. Yani, az önce dediğim teoriye dönersek ve Ayşe’yi İzmir’in sembolü olarak düşünürsek İzmir işgale uğradığında Peyami pişmanlık duyuyor ve o andan sonra Peyami, İhsan oluyor; biz de İhsan’ın Ayşe’ye duyduğu aşkı okumaya başlıyoruz. Kitabın son cümlesini okuduktan hemen sonra sonsözü okumadım, önce kendim düşündüm. Bunlar beliriverdi zihnimde. Sonra sonsözü okuduğumda oldukça basit bir şekilde açıklandığını gördüm. Dediğim gibi ben bayağı saçma da düşünmüş olabilirim. Olay benim anlattığım gibi komplike olmayabilir, ama ben bu şekilde düşünmek istedim. Yorumlara da açığım. Herkese iyi okumalar dilerim…
Ateşten Gömlek
Ateşten GömlekHalide Edib Adıvar · Can Yayınları · 201923,4bin okunma
··
35 görüntüleme
Merve okurunun profil resmi
Bu incelemeyi yazarken çok heyecanlanmıştım. Yorum gelir mi acaba, birileriyle yazdıklarım hakkında konuşabilir miyim diye. Kimse yorum yapmadı. Hala merak ediyorum, kitabın sonunu böyle yorumlayan bir tek ben miyim diye? Sanırım bunun cevabını hiç alamayacağım. Olsun. :D
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.