Gece
Herkesten ve her şeyden uzak bir çatı katında, beni bu satırları yazmaya iten bir sebep olmalı. Ay ışığı alabildiğine parlak gökyüzünde.. Dünya sahnesinde gibiyim ve seyircilerim sizlersiniz, Ey İnsanlar..
Yüzyıllarca ve belki hesap ettiğimizden çok daha fazla bir süredir beraberiz sizlerle ama ömrün buna bedenen ne kadar eşlik etti derseniz, fazla bir rakam veremem sizlere.. Bir tortu, onun sayısı yok.. hesaplamamı da istemeyin benden.
***
Soğuk demirlere tutuna tutuna, belki bir insana tutunur gibi iniyorum o çatı katından şimdi.
Döne döne.. ve tuhaf, başım dönmüyor,
Dönen gece sadece…
Eller diyorum ya hani, ellerimde izleri insanın, kendimin.. Neden soğuktur böyle? Ve şehrin ışıkları bir parça dahi eksilmemişken pırıltısından neden yalnızdır?
Tuhaf, hep küçük deniz fenerleri gibi düşünürüm bu ışıkları, insanların insanlara seslenişi SOS işareti gibi..
Ve tuhaf kimse duymaz,
Her gece…
Yağmur kokusunu alabiliyor musun ey ruhumdaki insan? Ve ben neden böylesine sesleniyorum sana bir sos işareti gibi.. ki bu kelimeleri yazdığıma göre oldukça oldukça acil bir çağrı bu..
Topuklarımdaki sesler yankılanıyor gecede..
Ey insan, duyabiliyor musun beni?
Bir köpekle karşılaşıyorum önce, önce deyişim bu satırlara bir başlangıç bulma çabam.. kelimelerim titreyen bir mumun gölgesinde…
Bir köpekle karşılaşıyorum ki gözlerinde gözlerim.. öylesine masum, öylesine ürkmüş, yağmurlu.. ve sokakları hiçbir sos işaretini barındırmıyor gecede, adımlarım ulaşıyor tuhaf.. adımlarım acil durum işareti…
Ellerimle okşuyorum varlığını, taranıyor saçlarım,
Düzeliyor tüm dağılmışlığım.. ve yağmurunu hapsedince ellerime, hissediyorum ısınıyorum..
Soğuk karışıyor bilinmeyen bir geceye…
Sureti suda kırık bir cam gibi birikmiş bir kadınla karşılaşıyorum sonra ve dikkat edin bu karşılaşmanın hiçbirinin başında sokak ibaresi yok.. Sokak benim çünkü, sokak, insan…
Suretini kırık bir camda izliyor kadın topuk seslerinin eşliğinde, dudaklarında yarısı kalmış bir ruj izi, gözleri akmış bir gece ve tüm bunlar, hisler dahil belli olmaz diye bırakılıyor geceye..
Parıltılı bir elbisenin gölgesi kalan topuk seslerinde,
Acil durum sinyali 2?
İçki şişelerine düşüyor yolum bu sefer,
Ardıma bakıyorum, kadına ve onunda ardında hiç kıpırdamayan ve belki kadını bir sos işareti gibi karşılayacak olan köpeğe..
İçki şişesinin sahibi yok.. anlıyorum ki o da tüm bütünlüğüyle bırakılmış geceye...
**
Markaların yarıştığı arabalar, lükslerinin ve sefelatlerinin aynı anda ve gecede konuşulduğu evler, tüm bunların ardında uykuda bir hayat;
geçiyorum geceden yağmuru hissede hissede..
Bir taç gibi gökyüzümde ay…
Sahile varıyor yolumun sonu,
Güneşin doğmasını bekliyorum..
Halbuki çok var,
Biliyorum…
... Bir çocuk geçiyor tüm o yağmura, işaretlere ve işaretsizliklere rağmen geceden..
Kimsin diyorum içimden, kelimelerim büyük..
Kız çocuğu desen değil..
Oğlan hiç..
İn cin peri?
Bu saatte muhtemel..
Geceyi hissediyorum..
Ay ışığı iniyor gökyüzünden…
Kimsin sen?
Ve cevap veriyor..
Ben UMUT..
Ben İnsanın ruhunda daima yanan bir meşale….
(Ay Işığı,
Güneş olarak doğuyor..
Umut olarak,
Her gece... )
özlem
" soundcloud.com/shady-1900/n3m7... "
··
59 görüntüleme
Bazı yazarlar çok güzel kullanıyor kelimeleri, nahif kelimesinin anlamını karşılıyorlar tam olarak, siz de onlardan birisiniz. Gerçekten huzur buluyor insan arkadaşların da üstüne bastığı gibi. Yalnız önümüzdeki ay hikaye etkinliği yapmayacağım galiba, çünkü karar veremiyorum açıkcası hikaye ne deneme ne diye. Bin hüzünlü haz'ı andırıyor yazınız bir parça, umudun hikayesi gibi. Elinize sağlık, teşekkürler katkınız için.
Işığı görebilmek için inanıyorum ki bulutları savurmak gerek.. ve siz Erhan Bey, ismi hikaye ya da deneme, ne olursa olsun :) o bulutları ellerinizle savuran bir öndersiniz. Ve bir kalem varsa, güzelliğe ve huzura dair bir kelime, hepbirlikte tuttuğumuz bir kalemle.. Teşekkür ederim tüm güzel sözleriniz için. Dilerim etkinliğimiz devam eder... aksi halde ki sadece ufacık bir bilgi bu, oldukça karanlık ve korkunç yazılar yazacağım :)
Teşekkür ederim Varlığınız ve Işığınız için..
6 sonraki yanıtı göster
Tasvirleriniz, kelimelerin akışı çok güzel. Şiirsel ve huzurlu bir havası var. Çok keyifliydi geceleyin bizi gezdirdiğiniz atmosferleri okumak... Elinize, kaleminize sağlık :))
Teşekkür ederim :) Uyku tutmamışken gezmeliydi gecede ve bol bol davet göndermeliydi.. kelimelerin ulaşmasına sevindim :) Huzuru daim olsun ruhunuzda dilerim... Varlığınıza sağlık :)
Geçmişi düşünmek, yapılan hatalardan ders çıkarmak yazının bende zuhur edişi. Emeğenize, kaleminize sağlık
Kelimeler, herbirimize o çok renkli haliyle sesleniyor muhakkak.. Vaktiniz, güzel görüşünüz için ben teşekkür ederim.
3 sonraki yanıtı göster
Bu yorum görüntülenemiyor
Çok güzel bir anlatım dilin var Özlem. İnsan kendini kaptırıyor okurken. Yüreģine sağlık. :)
Teşekkür ederim Sezen :) Güzellik , hepbirlikte okuyunca bütünleşiyor muhakkak.. Varlığına sağlık :) ..
1 sonraki yanıtı göster
Kelimeler birer hissediş olmuş.. İnsan hiçbir şey söylemeden de bir şeyler söyleyebilir, sessizliğin sesi gibi olmuş, anlatılmaz olmuş.. Gencecik bir insanın gözlerindeki bakış gibi olmuş. Müzik de sözcüklerin yansıması olmuş. Bir kenarda, bir kutuda, bir sandıkta kutsal bir emanet gibi saklayabiliriz bu yazıyı. Bir daha hiç okumayabiliriz, değerinden bir şey kaybetmez. Veya ihtiyaç halinde açınız okuyunuz diye bir SOS işareti bırakabiliriz.
Kelimelerinizi, gördüğünüz bu pusulanın hemen yanına bir mektup gibi koyuyorum.. Okundukça dilerim ki yerini bulur ruhta ve melodiler, peri kanatlarında var olan melodiler tozunu savursun insan ruhunun...
Teşekkür ederim Osman Bey, Işığınız için...
Üşenmedim, okudum ve beğendim.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.