Babımı sürekli belaya sokan bir şey daha vardı. Öğretmenlerin ço ğunun bana güveni yoktu, özellikle kadın öğretmenlerin. Rahatsız edi ci şeyler söylemiyordum ama benim "tavrımda" rahatsız edici bir şey olduğunu iddia ediyorlardı. Sıramda oturuşum ve "ses tonumla" ilgili bir şey. Genellikle sırıtmakla suçlanırdım ama farkında değildim sırıt tığımın. Sık sık sınıftan atılır, bazen müdüre yollanırdım. Müdür hep aynı şeyi yapardı. Bürosunda bir telefon kulübesi vardı. Kapısını ka patarak orda ayakta tutardı beni. Saatler geçirdim o telefon kulübesin de. Okunacak tek şey kadınlar için bir ev dergisiydi. İşkence için kon muş olmalıydılar oraya. Yine de okurdum o dergileri. Tek sayı bile kaçırmadım. Kadınlar hakkında bir şeyler öğrenmeyi umuyordum.