İsmail Hakkı Bey, radyoyu, gizli bir öfkeyle kapattı. Kalın bir sessizlik oldu.
...
Neden sonra İsmail Hakkı Bey, ince altın köstekli saatini cebinden çıkardı, duvardakiyle karşılaştırdı, bütün suç ondaymış gibi duvar saatini göstererek:
- Bu saat bunadı, geri kalıyor! dedi. Dişsiz ağzıyla yumuşacık gülümseyip ekledi:
- ...daha bunamasın mı, asgari yetmiş senelik! Azrail onu da unuttu, beni de!
Sayfa 34 - Bilgi Yayınevi, Mart 1996, 8.Basım
·
6 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.