Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Kitabın zirve yaptığı yer
İmdi, iki adamın (demokritos ile epiküros) adım adım karşıt olduğu görünüyor: biri kuşkucu, öteki inakçı (dogmacı); biri duyusal dünyayı öznel görünüş olarak alıyor, öteki nesnel ortaya çıkışı. Duyusal dünyayı öznel görünüş olarak anlayan, deneysel doğa biliminin, pozitif bilimin içine dalıyor ve deney yapan, her yerde öğrenen, uzaklarda gezinen kişinin huzursuzluğunu ortaya koyuyor. Görünen dünyayı gerçeklik olarak anlayan ötekisi ise deneye metelik vermiyor. Kendi içinde doyum bulan düşünürün dinginliği, ex principio interno (içsel bir ilkeye dayanan) bilgisini yaratan bağımsızlık onda bütünleşiyor. Ama çelişki gittikçe artıyor: duyulur doğayı öznel görünüş diye anlayan kuşkucu ve deneyci kişi, duyulur doğayı zorunluluk anlayışına bağlı olarak inceliyor ve nesnenin gerçek varoluşunu açıklamaya, kavramaya çalışıyor. Oysa görünüşü gerçek olarak gören felsefeci ve inakçı kişi her yerde sadece rastlantı görüyor ve açıklama biçimi daha çok doğadaki tüm nesnel gerçekliği ortadan kaldırmaya yarıyor. Öyle görünüyor ki, bu karşıtlıklarda belli bir terslik yatıyor.
··
19 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.