Aşksızlık, kusurcubaşı yapıyordu insanı. Zihnin serbestliği aşkı kimliksizleştiriyordu. Tanımsız hale getiriyordu. Aşk sırf karşı cins ilişkisinde yaşanılası bir şeydi o halde.
Bir arabanın camından seyahat halindeyken dışarıyı izlemek gibi değil miydi hayat? Gelir geçer görüntüler; insanlar, ağaçlar, sokakalar, caddeler ve sen de eş zamanlı olarak, senden geçen yerlerden geçip gidiyorsundur. Durmak istediğin,yürümek, ilerlemek istediğin, tercih ettiğin yöne doğru yolculuğun sürerken, gelir geçersin. Geçip gidenlerin yol sonunda kaybolması gibi.