Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Temmuz 2018 Deneme/Hikaye Etkinliği
Yazar:
Li-3
Li-3
Hikaye Adı : Kalanlar Hüznü Link: #31364277 Müzik Parçası : Orion Metallica - Orion : youtube.com/watch?v=c8qrwON... Yaşamak yolda olmaktır, beklemek değil! Bütün olmak parça olmaktır; gerçek yolculuk geri dönüştür, demişti Le Guin. Bunu her ayrımlarda yaşarım. Gidenlerde bir heyecan vardır. Tatlı veya acı, ama bir heyecanı vardır gitmelerin. Kalmaların ise hüznü. Kalanlar hüznü adını verdim ben. Her yaz bunu yaşarım, kalanlar hüznünü. Her yaz birileri gider hayatımdan ve ben kalırım beklerim. Yaşamam yani, gidemem, yolcu olamam. Kalanlar hüznünü iliklerime kadar hissederim. O an sanki içim boşalır, ruhum çekilir çekilir, geriye posa kalır. Etrafıma anlamsızca bakarım. Elime kitap alırım, geri koyarım yerine. Kalem kağıt alırım, bırakırım. Saz alırım çalamam. Göremem, ağlayamam, kalanlar hüznü yapışır yakama. Evet, gitmek iyidir. Giden çoğu zaman yerinde bir davranış yapmıştır. Yelken açmak rüzgarlara ve deniz kuşlarına. Rüzgarı serenlere doldurup okyanusa açılmak enfes bir şey. Ama geminin ardından el sallamak ise bir o kadar rezil duygu. Daha rezili varsa, o da erken gidenler ardından el sallamak sanırım. Erken gidenler, güzel şeyleri çıkınlarına katıp değneklerini omuzlarına yaslayıp patika boyunca gider. Zaman çok yavaşlar böyle zamanlarda. Zaman zaman alır derim ama bu durumlarda damla damla akar. Tatlı bir yaz rüzgarı eser, dallar hışırdar, kuşlar ötüşür, yaz böcekleri cızırdar, saçlarım dalgalanır, tüylerim kımıldanır, gidenlerin ardından el ederim. Bakarım yol boyunca. Sonrası uzun sessizlik. İnsanı deli eder yahu. Yazları sevemedim hiç. Bana hüznün mevsimi gibi gelir. Her şey; ağaçlar, hayvanlar, bulutlar, uçurtmalar, solucanlar, tekmil canlılar böylesine mutluyken, ben neden hüzün içinde batıyorum? Belki de Afrikayı sevdiğim içindir. Cesaria Evora'yı sevdiğimden belki. Hüznün ve umudun kıtası, Afrika! Bazen Afrika kıyılarından denize giriyorum, sudan korkmama rağmen. Kuşlarla kanat çırpıyorum, uçmayı bilmeden. Su kuyuları peşinden koşuyorum, kahve çekirdeklerini topluyorum. Okyanusta terk edilmiş bir gemi gibi çürümekteyim. Görenler estetik bulur ve resmini çeker ya hani, o hesap. İçten çürüyen ama dıştan güzel görünen bir gemi. Dalga seslerinde yaşayan, çürüyen gemi. Keşke diyorum yazları sevmek için bahanem olsa, sebebim olsa. Ama en güzel ve en kötü zamanlarımı içinde barındıran yazı nasıl seveceğim? Korku ile büyüyen bir ıssızlığı nasıl söküp atacağım, ayaklarıma pelesenk olmuş pranga gibi? Keşke diyorum, ayrılığımız yaza denk gelmeseydi. Acılarımı kış ayında depolarım ben. Soğuk tutar hem, hem de kötü kokmasını engeller. Ama bu hüzün hep sıcak kalır ki şimdi? Yaz günü acı bırakılır mıymış dışarıda? Kötü olur , zehirler. Keşke diyorum kışın ayrılsaydın, soğuk tutardım hüznümü. Mutluluğu beklemek demiştim, yanlış durakta doğru otobüsü bekleme gibidir. O beklediğin otobüsün gelmesi imkansızdır. Ya durağı değiştirmek gerekir ya da gideceğin yeri. En kötüsü ise kararsız kalmaktır dostum. Bu kadar bekledim az daha bekleyeyim deyip bir sigara yakmaktır beter olan. Bekleme o otobüs bu duraktan geçmez. Keşke diyorum, gitsem sadece. Varmasam bir yere, güzergahım belli olmasa ama gitsem. Yolum izim belli olmasa, sadece gitsem. Nedir beni bundan alıkoyan, ayaklarımı yere bağlayan, ruhumun dizginlerini sıkan? Orhan Veli demişti ya hani; bu güzel havalar beni mahvetti. Tahminen üç milyar yıl sonra sevgili galaksimiz Samanyolu ile en sevdiğim galaksi olan Andromeda çarpışacakmış. Ben o esnada Orion takım yıldızlarında çekirdek çitlerken izleyeceğim bu anı. Süper bir sahne olacak. Vuslattır bu, hasretten mütevellit. Biliyorum bu çarpışma da yaz aylarında olacak. Hüzne bulanacak evren. Belki gidenler olacak yine ve de el sallayanlar. Bir türkü kalacak evrende bir de sen. Belki ben yine yaz hüznü hastalığına kapılacağım. Uzay sessizliği ve soğuğu, insanı yaz hüznü hastalığına sürükler. Belki o zaman mutlu olacağım ben de. Yaz hüznü mevsiminde gözlerimi açacağım ve derin bir nefes alacağım. Hasta yatağımdan doğrulup pencereye varacağım. Yaz hüznünden iyileşeceğim. Ve renkler yine aynı tadı verecek, sesler acıtmayacak. Toprak saracak hüznü, vermeyecek kimselere. İşte o zaman ben de mutlu olacağım.
··
17 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.