Osmanlı modernleşmesinin erken tarihinden itibaren dinle irtibatlı konular hem itina ve hassasiyet gösterilmesi hem de korkulması gereken nazik konular ve paradokslar ihtiva eden meseleler olagelmiş , böyle algılanmış, böyle takip edilmiştir. Şöyle ki ; dinin kendi tabiatı ve mantığı hakim olduğu zaman , siyasî merkezin taleplerine , modernleşmeye halkın katılımını sağlamak ve bu alanda başarılı olmak mümkün olmuyor veya zaafa uğruyor, zorlaşıyor,buna karşılık zamanın icbarları ve ıslahat projelerinin talepleri istikametinde modern bir din yorumu ortaya koyduğunuz zaman da halktan ve dindar zümreden kopma veya uzaklaşma tehlikesi altına girmiş oluyorsunuz.
İsmail Kara , Cumhuriyet Türkiyesi'nde Bir Mesele Olarak İslâm-2, Sh. 338