Fırat, aksa da sussa da benimdir,
Dağlardan beslendikçe coşar, kükrer.
Çoğumuzun belleğinden silinmişse de, bu gözler
Görmemiş olsa da, o kabarır, kopar gelir
Tepelerden düzlüklerden bir kral gibi.
Ya da belki hepsi söylence; kuruyup gitmiştir şimdi.
Eğer öyleyse, gerçekse bu, olsun varsın.
Fırat, içimde ölmez ırmaksın.
Süzül yatağından, söndür toprağının ateşini
Serinlet içimi. Uç ki izin kalsın, korkma
Kimse çekip yere çalamaz seni hoyratça.
Varsın merhametsiz olsun, gökler yakıp yok edemez neşeni.
Koş Fırat, koş benim nehrim,
Düşte de olsa, görüyor seni gözlerim.