Darwin,evrim kuramı yaşam felsefesine uyarlandığı takdirde oluşabilecek vahşet riskini önceden haber vermiştir.
Nietzsche insanlığın üzerine çökmüş olan örtülü karanlıktan söz etmiş bunun sonuçlarını görmüştür.Rus yazar Fyodor Dostoyevski,insanın,Yaratıcısı'na bağlı kalmaktan vazgeçip kendini tanrı yaptığı takdirde kopacak kıyameti kaleme almış,bunun
sonuçlarını bizzat anlamıştır.Şimdi,bunun kesin kanıtı olarak kültürümüzün bir bütün halinde umarsızca kuralsızlığa
sürüklenişine tanıklık ediyoruz.Birbirleriyle çatışan başına buyruk iradelerin neden olduğu acımasız sonuçlarla yaşıyoruz.
Sayfa 45 - Yeni Yaşam Yayınları-2011
·
3 görüntüleme
Dönemin emperyal bencilliği, evrim teorisindeki "güçlü olanın, zayıf olanı yokedeceği" felsefesinde kendisine tastamam bir haklı nedensellik buldu ve böylece tüm sömürge faaliyetlerinde gerçekleştirdiği vahşet ve zulüm için aradığı meşruiyete kavuştu. Bu sebeple, 'evrim teorisi' o dönemde bilimsel çevrelerde henüz şüphe ve tartışmayla karşılanırken, aksine siyasi alanda hemen hevesle sahiplenildi/gündemde tutuldu ve kitleler peşin koşullandırıldı. İşte; "bilim dahi ait olduğu devrin paradigmasından ayrı fikir üretemez" dediklerinin, bu olay harika bir örneğidir.
Aynen öyle Bora abi. Egemenler kendi çıkarlarına göre rayları oturtmuşlardı.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.