Kitapların altını çizerek okumak, bir tarlayı
sürmek gibi bir şeydi o zamanlar. Ben altı çizili yerler sözcük sözcük yanarken sokaklara çıktım ve gökyüzünden yağmur yerine kavramlar dökülüyordu. Şimdi bütün tanımları yitirdiysem, suç kimde?
Kimse git demedi, kapılardan gözyaşları kovdu beni..