Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

137 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Adaşım… Sen hiç âşık oldun mu? Muhtemelen her kişi hayatında aşık olmuştur ya da olduğunu sanmıştır. Lakin aşk çok ama çok başka bir şeydi. Çerçi başı diyor ki; “…sevgili bir vücutta bulunmayan bir şeyi kendisinde taşımaya tahammül etmeyerek onu koparıp atabilmek, işte adaşım, yalnız bu sevmektir.” Ne kadar da doğru diyor değil mi? Bu yüzyılda gıdalar kadar, besinler kadar sevgiler de hep sahte… Doğru olanı ise “Değirmen” adlı hikâyeden öğrenmek en iyisi. Artık bütün güzel aşklar ya filmlerde ya da hikâyelerde… Sabahattin Ali’nin Anadolu insanını betimlemelerini ve kurgularını çok beğeniyor ve seviyorum. Gerçekten içimizdekileri yazıya döken muazzam bir yazım mimarı. Toplumun kanayan yaralarını gerek mizahi gerekse iğneleyerek yüzümüze vurması da ayrı bir güzellik. Özellikle; başa gelen yöneticilerin, onlardan derman bekleyenlere karşı ilgisiz olmaları ve aralarındaki “muhatapsızlık” ise insanı öldürür cinsten. Şu hayatta haklı insanın kendini anlatamamasından, karşısından muhatap bulamamasından acı daha ne olabilir ki. Çoğu hikâyesinde bu konulara ara sıra dem vuruyor ve okur olarak, böyle şeyler ile karşılaştığım çoğu zaman sinirleniyor ve üzülüyorum. Sabahattin Ali benim gözümde mükemmel bir betimleyicidir. Yirmi dokuz harfi öyle güzel bir eda ile kombine ediyor ki; sanki okuyanına bir bir bütün sahneyi aklında canlandırmasına imkân sağlıyor. Çok şiirsel cümleleri ve edebi coşkularıyla bazen sarhoş dahi oluyorum. Benim için Sabahattin Ali okumak ayrıca bir zevk. Kitaba dönecek olursak, içeriğinde on altı tane birbirinden güzel hikâye barındıran muazzam bir eser. İçlerinden hangileri favorin diyecek olsanız inanın en güzellerini seçmek benim için çok ama çok zor olurdu. Lakin betimleme yönünden kesinlikle “Değirmen” hikâyesini derdim. Kurgu ve söylev yönünden ise Anadolu hikâyeleri ardından gelirdi. Viyolonsel’i de unutmamak gerek tabi. Mesaj olarak baktığımız zaman “Kırlangıç” hikâyesi en başı çekerdi. Alışa gelmişliğe başkaldırış olarak “Bir Gemici Hikâyesi” çok harika idi. Yani görüyorsunuz ki seçemiyorum bile. Hepsi birbirinden çok daha farklı ve içeriği yüklü hikâyelerdi. Yazar en baştaki sunuşunda takdiri okura bırakmak istediğinden bahsetmiş. Beğenmediği yani daha çocuk yaşta kaleme aldığı için utanacağı hikâyeleri olduğundan bahsetmiş. Mekânın cennet olsun adam. Keyifle okudum seni. Her çocuk senin gibi güzel şeyleri kaleme alıp senin gibi birini örnek alabilse keşke. Sözün özü; muazzam bir eser okunulası ve tavsiye edilesi. Sevgi ile kalın...
Değirmen
DeğirmenSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 202144,6bin okunma
··
117 görüntüleme
Rümeysa okurunun profil resmi
Çok güzel olmuş yüreğine sağlık. Sindire sindire okunmuş :)
Tayfun okurunun profil resmi
Muazzam eserler güzel bir sarhoşluk ile okunur. Teşekkür ederim.
Roquentin okurunun profil resmi
Ne diyim... kitap şahane yazın da enfes olmuş.
Tayfun okurunun profil resmi
Teşekkür ederim. Kitabın güzelliği dile de vuruyor bazen...
N.G. okurunun profil resmi
"Adaşım...Sen hiç aşık oldun mu?" Nasıl bir samimiyettir! Aşkın derinliğini görebilmek ve gösterebilmek herkese nasip olmuyor Adaşım!
Tayfun Sürücü okurunun profil resmi
Sabahattin Ali Değirmen'i yazarken çok ama çok etkilenmiş Zola'dan Bir tek ben mi rahatsız oluyorum Sabahattin Ali'nin Değirmen isimli hikayesinin Emile Zola'nın Medan Geceleri isimli kitabındaki Değirmene Saldırı hikayesi ile birebir aynı oluşundan. Hikaye isimleri bile aynı neredeyse. Medan Geceleri Değirmene Saldırı hikayesinde, değirmen var,değirmencinin güzel kızı var ve değirmen çevresine gelen yeni grupta yakışıklı ama hayta bir delikanlı var. Yeterince tanıdık geldi mi?
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.