Yaşamın tek boyutunun boğucu baskısından sıyrılıp bir başka boyuta ulaştığında,
Toprağı kucaklayıp toprak olduğunda,
Işte o zaman insanla özdeşleşir ülke.
Gizine erişilmez dağları ve tekinsiz çölleriyle,
Buzullarıyla ve kaynar su fışkıran kaynaklarıyla,
Karanlık uzamlarıyla ve ateşte taşlaşmış,
Soğukta balkıyan kaynaklarıyla,
Gürüldeyerek inip kayanın içinden yatağını çizmeye çalışan nehirlerin çağladığı yer yarıklarıyla,
Insana dönüşür dünya...