Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

248 syf.
9/10 puan verdi
Gerçek İstanbul turuna hazır mısınız? 40’lı-50’li yılların İstanbul’unu görmek, her köşesi bir sinema olan eski Beyoğlu’nda bir film izlemek, Gülhane’de turlayıp Eminönü’ne uzanmak, özellikle yolunu gözlediğiniz vapurla Üsküdar’a geçip Çamlıca’ya gitmek, oradan İstanbul’un gerçek Yeditepe’sine bakmak ister miydiniz? Ya da İstanbul’un sefa bahçelerinden birini gezip, dört bir yanındaki halka açık sahillerinde oturmaya ne dersiniz? Bu dediklerimi günümüz İstanbul’unda yapmak artık biraz zor. Hatta sefa bahçelerini gezip sahile inme konusu “Bu değil, bu hiç değil” projeleri yüzünden imkansız hale geldi. Fakat Ziya Osman Saba’nın bu kitabı ile bunların hepsini hayalinizde canlandırabilirsiniz. “Mesut İnsanlar Fotoğrafhanesi” size Beyoğlu’nun sinemalarından birinde eski özlenen İstanbul’u, anne-babanızın hatta dede ve ninelerinizin İstanbul’unu siyah-beyaz bir film olarak izletiyor. Kitaptaki hikayelerin büyük çoğunluğu Ziya Osman Saba’nın çocukluk ve gençlik yıllarına dayanıyor. Bu nedenle hikayelerin biraz otobiyografi tarzında yazıldığını söyleyebilirim. Saba, kendi çocukluğunda ailesi ile beraber geçirdiği anılarını, çevresindeki insanlarla ilişkilerini İstanbul’u merkeze alarak aktarmış. Bu yüzden biraz da şehir ve içinde yaşadığı insanların birbirlerini etkilemelerine değinmiş diyebilirim. Kitaptaki bazı hikayelerde çocukluğuna mekan olan birkaç yerin eksikliğine ve insanların birbirleriyle ilişkilerindeki eksilmelere değinmiş. Çoğu yerde yaptığı vurgu da İstanbul’un artık değişmeye başladığı vurgusudur. Burada yaptığı değişim vurgusunda benim çıkarımım “İstanbul”u sadece bir şehir olarak değil, aynı zamanda içindeki insanlarla beraber işlediğiydi. Çünkü insan değiştikçe bir taraftan yaşadığı şehir de değişiyor. Ziya Osman Saba, hikayelerinde kendi anılarına değindiği için bir nevi yazarın kişiliğini de okumuş oluyoruz. Benim okuduğum ve anladığımı düşündüğüm Saba, çok duygusal ve geçmişine çok bağlı. En küçük değişimden duygusal olarak etkilenebilen ve bize göre değersiz görünebilecek bir eşyaya –mesela mezun olduğu Galatasaray Lisesi'nin kapısına, penceresine, sırasına- duygu, duygudan da öte ruh yükleyebilen birisi. Ailesi ile ilgili birkaç konu yüzünden etrafa daha farklı bakan bir kişilik. Ve benim okuduğum zaman etkilendiğim bir yönü de evlerin ruhu olduğuna inanıyor. Özellikle bir misafirliğe gideceği kişi söz konusu olduğunda o kişinin evi ve o ev ile kurduğu duygusal bağ gün yüzüne çıkıyor. Dil ve akıcılık konusu bakımdan ise kitap biraz zorlayabilir. Ziya Osman Saba çok zorlayan bir dile sahip olmasa da cümleleri çok uzun. Kitap içerisinde bir sayfayı bulan cümleleri bile vardı, ama sakin kafa ile okunduğu zaman anlaşılması kesinlikle zor değil. Kitaptaki bazı kelimeler orijinal hali ile bırakılmış ve yeni Türkçe halleri dipnot olarak verilmiş. Kitaba sadık kalınması bakımından bu özelliği hoşuma gitti. Gelelim kitapta benim en çok etkilendiğim kısma; kitabın son bölümüne. Son bölümün adı “Ziya Osman Saba’nın Gönlümde Kalan Hikayeleri”. Selim İleri tarafından kaleme alınmış sonsöz niteliğinde bir yazı. Selim İleri, Ziya Osman Saba’nın hikayelerini bulma aşamalarına ve hala bulunamamış hikayelerine değinmiş. Benim etkilendiğim kısım ise “İstanbul” vurgusu ile ilgili söylediklerinde. Söyledikleri aynen şöyle: “Bu kitabı İstanbul milletvekillerinden, İstanbul’un belediye başkanlarından kaçı okumuştur? Aralarında okuyan var mıdır? Neleri yitirdiğimizin bilincindeler mi? Bilincinde miyiz?” (s.254) Yazdığı hikayelerde çocukluğundaki İstanbul’u isteyen Ziya Osman Saba için “İyi ki bugünkü İstanbul’u görmüyor” diyebiliyorum sadece. Artık düzeltilebileceğine umudum kalmadığı bugünün İstanbul’u için ise “Ruhumuza El-Fatiha”
Mesut İnsanlar Fotoğrafhanesi
Mesut İnsanlar FotoğrafhanesiZiya Osman Saba · Can Yayınları · 2018564 okunma
··
446 görüntüleme
L Büşra A. okurunun profil resmi
Emeğinize sağlık güzel bir inceleme olmuş. Okuma listeme ekliyorum.😊
Vildan Yılmaz okurunun profil resmi
Teşekkür ederim, okuma listenize almanıza sevindim :)) Açıkcası kitabı tavsiye üzerine okudum ve beklentim o kadar da yüksek değildi. Ama kitabı okuyunca çok etkilendim. Sitedeki okuma oranını görünce de biraz üzüldüm. Umarım diğer okurlar da günün birinde kitapla tanışır :))
1 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.