Yaratıcılık çok çelişkili bir bilinç ve varlık durumudur. Bu eylemsizlik üzerinden eylemdir. Lao Tzu'nun, wei-wu-wei dediği şeydir. Bir şeyin senin üzerinden olmasına izin vermektir. O bir yapma değil, olanak sağlamaktır. Bütünlüğün senin üzerinden akabilmesi için bir geçit olmaktır. İçi boş bambuya dönüşmektir, sadece içi boş bir bambuya.
İşte o anda, bir şey olmaya başlar, çünkü insanoğlunun arkasında Tanrı gizlidir. Ona küçük bir yol aç. Küçük bir aralık bırak ki, üzerinden gelsin. İşte yaratıcılık budur. Tanrı'nın gerçekleşmesine engel olmamaktır. Yaratıcılık dinsel bir durumdur.
O yüzden, bir şairin Tanrı'ya bir din bilgininden daha yakın olduğunu söylüyorum, bir dansçı daha da yakındır. En uzaktaki filozoftur. Çünkü ne kadar çok düşünürsen, bütün ile aranda yarattığın duvar o kadar yüksek olur. Ne kadar çok düşünürsen egon o kadar daha ortaya çıkar. Ego, geçmişte birikmiş düşüncelerden başka bir şey değildir. Sen olmadığın zaman Tanrı vardır. İşte yaratıcılık budur.