Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Beynin ego tünelinde olduğumuzu neden hiçbir zaman deneyimlemedim? Açıklamanın bir kısmını fenomenal temsillerin doğası oluşturur: onlar şeffaftır. Bir temsilin şeffaflığının anlamı, temsil ettiği şeye tam olarak benzemesidir (ya da hiç olmazsa, görüldüğüne inanılan fiziksel şeyin kendisine tıpatıp benzemesidir) beynin dışında bir yerlerde bulunan gerçek fiziksel nesnelerle karıştırırız. Aslında gerçek fiziksel nesneleri hiçbir zaman oldukları gibi göremeyiz: Eğer görebilseydik bu nesneler, elektromanyetik enerjiyi duygularımızın toplayabilmesi için yansıtan renksiz, temel fiziksel parçacıkların ve alanların bulutları olurlardı. Onların sadece fenomenal imgelerini görürüz -fakat bu imgeler bize şeffaftır, onlara bir pencereden bakıyormuş gibi bakarız ve şeylerin yalnızca beyin tarafından üretilmiş imgelerini değil, aynı zamanda kendilerini de gördüğümüze inanırız. Daha kötüsü de var: kendi benliğimiz de beyin tarafından üretilmiş fenomenal imgelerden biridir ve simulasyonun merkezine yerleştirilmiştir. Elbette bedensel hislerimizi, görsel beden imgemizi ve düşüncelerimizi barındıran bu özel fenomenal imgeyi kendi gerçek benliğimiz olarak kabul ederiz: deneyimlerin sürekli öznesi. Biz zavallı yaratıklar nasıl böyle bir yanılgıya düşebiliyoruz?
Sayfa 302Kitabı okudu
5 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.