Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

136 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Okuduğum kitabın adı "Atatürk'ün Bana Anlattıkları". Üst başlık ise "Mustafa Kemal'in ağzından Vahidettin." Kitap, padişah Vahidettin üzerine odaklanmamış olsa bile, kısa Vahidettin portresi de çiziyor. Veliaht iken tanışmaları, Almanya seyahati ve sonra padişah olma süresi boyunca Mustafa Kemal'le yaptığı görüşmeleri Mustafa Kemal'in ağzından Falih Rıfkı'nın anlatımıyla okuyoruz. Peki kitap ne anlatıyor? Ya da ne anlatmış ve önemi nedir? Kitabın arka kapağında ve önsözünde kitap hakkında kısa bilgi verilirken, kitabın yazılma sürecine de değiniliyor. Falih Rıfkı'nın 1926 yılında Mustafa Kemal ile gazete için yaptığı görüşmelerin, ikilinin onayıyla o zamanki "Hakimiyet-i Milliye" gazetesinde yayımlanmaya başlamasıyla, sonra kitap olacak yazılar okuyucuya aktarılmaya başlanır. Yani, Nutuk'un yayımlanmasından önceki dönemde yaşananları, olayları, kişileri anlatıyor. Nutuk Samsun'a çıkışla başlarken bu hatıralar, Nutuk öncesi dönemi anlatıyor. Bunu da 19 Şubat 1955 yılında kitaba yazdığı önsözden anlıyoruz. Paşaların durumları, yardımcı olanlar veya köstek olanlar, Almanların askeriyeyi kendilerine göre tasarlaması ve buna Mustafa Kemal'in yaptığı itirazlar ama bu itirazların göz ardı edilip, üçlü paşa grubunun ağırlığı ile ülkenin yönetilmesi ve emir komutanın yine üçlü paşanın ve Almanların elinde olmasıyla yaşanan sıkıntılardan bahsediyor. İstanbul'un işgali, yaşanan sıkıntılar, Veliaht Vahidettin ile Almanya seyahati, sonra padişah olarak onunla görüşmesi, askerlik hatıraları, Alman subayların hataları, Samsun'a çıkış öncesi yapılan toplantılar ve Samsun'a gitmek için verilen o onay yazısı. O yazı bile ülkenin düştüğü durumu anlatması bakımından çok önemli. Önsözde kitabın ya da daha doğrusu yazı dizisinin yapılış tarzına değiniyor. Yani her akşam iki saat boyunca Atatürk'ün konuşup, Atay'ın notlar aldığı ve daha sonra bunları karşılıklı beraber düzenledikleri süreç anlatıyor. Kısaca, iki kişinin de onayından geçen bir 'vesika' niteliğindeki çalışmadan bahsediyor. Hatıraların üç bölümden oluştuğunu ve bunların 'Dünya harbine ait olanlar', 'Mütareke sırasında İstanbul'daki faaliyetleri' ve 'Kuvayı Milliye devrine' ait olduğunun bilgisini okuyoruz. Nutuk'tan önce yazılıp, Nutuk'un Samsun'a çıkışla başladığını düşünürsek kitap, Samsun öncesi ve Samsun'a ayak basmasının hikayesini anlatması bakımından önemli. Çünkü o kadar savaş taraftarı kesim varmış ki, "'Kemal, Kemal bizi rahat bırak, sonra vicdanen mesul olursun; biz öyle şeyler yapacağız ki, neticesinde sen de memnun olacaksın, dünya da hayretler içinde kalacak'" diyerek genel düşüncelerini ortaya koymaktan çekinmeyen kişilerin, kısa süre sonra bu düşüncelerinin ülkeyi felakete sürüklediğinden bahsediyor, Mustafa kemal. Hem savaşa girmeden önce hem de savaşa girdikten sonra, savaşın aleyhimize sonuçlanmasının sebeplerini söylemekten çekinmeyen bir Mustafa Kemal var karşımızda. 1. Dünya Savaşı öncesinde ve sonrasında bu harple ilgili düşüncelerini söylemekten çekinmeyen ama buna karşılık çok da bu düşüncelerinin dikkate alınmadığını bilmek, yine de Vatan savunması için her türlü göreve hazır olduğunu belirtecek kadar asil, yürekli bir sesin gözlemlerini okuyoruz. Cemal Paşa, Enver Paşa, Alman generaller, Türk asker ve sivil yetkililer ve Padişah Vahideddin'e kadar çeşitli düşünceleri kitap sayfası içinde yerlerini alıyor. Vahideddin ile yaptığı Almanya seyahatinin öncesi ve sonrasını yine buradan birinci ağızdan okuyoruz. Almanya'ya yapılan seyahat ve oradan yapılan askeri ve sivil toplantılara da kitap sayfası içinde yer vermiş. Mustafa Kemal'in o dönemin meşhur hastalığı olan 'İspanyol nezlesi'ne yakalanması ve yaşadıklarını da okuyoruz. Hem askeri hem sivil yaşamdan kesitler sunuyor bize. Yani sadece savaş, silah, barut, askerler, komutanlar, devletler yok. Ayrıca gittiği veya karşılaştığı kişilerin halet-i ruhiyesini de iyi gözlemleyerek okuyanlara anlatıyor. 1.Dünya Savaşı, Suriye cephesinde Liman Von Sanders ile yaşanan diyaloglara yer veriliyor. İşgal altındaki İstanbul'un durumunu anlattığı yer ise 'sözün bittiği yer'dir. Artık düşman işgali altında bulunan imparatorluğun başkentinde "yüz binlerce insan sesleri kısılmış bir vaziyette" yaşama tutunmaya çalışıyor ve bu durumu Mustafa Kemal şu şekilde anlatıyor: " Boğaziçi, toplarını sağa sola çeviren düşman zırhlılarından lacivert suları görünmeyecek kadar örtülü idi" (s:93) Padişah ve etrafındaki kişilerden umudunu kesen Mustafa Kemal, yakın arkadaşlarıyla 'memleket' meselelerini konuşmaya başlar. Kitabın sonlarına doğru Mustafa Kemal'in Samsun'a çıkış öyküsünü okumaya başlıyoruz. Tabi bundan önce yaşananlar, yerli ve yabancı heyetlerle konuşmalar anlatılıyor. Not: Okuduğum kitap "Mustafa Kemal'in ağzından Vahideddin" (üst başlık), "Atatürk'ün Bana Anlattıkları" (esas başlık) adıyla, İstanbul 1998, Bateş A.Ş. tarafından çıkarılmış. i.hizliresim.com/1Eak4p.jpg Kitabın bazı yerlerinde dil biraz ağırlaşıyor. Bazı yerler de ise parantez içinde yeni karşılıklar verilerek kolaylık sağlanmış. Ayrıca dizgi hatalarından kaynaklı yanlış yazılan kelimeler de mevcut. Tabii bunlar kitabın içeriği ile ilgili konu değil. Sadece bir durum tespiti için yazdım. ++ Kitabın ilk baskısı 1955 yılında Sel Yayınları tarafından yayımlanmış ve buradaki kitabın başlığı "Atatürk'ün Bana Anlattıkları" dır. Bu kitapta olduğu gibi yazıyor yani üstteki satırda belirttiğim bazı kelimelerin daha iyi anlaşılması için parantez içinde yeni karşılıkları verilmemiş. Bunu okumak biraz meşakketli. i.hizliresim.com/LD842G.jpg ++ Şu an ki baskıları ise "Pozitif Yayınları" yapmaktadır. ++ Kitap, 21 / 25 Temmuz 2018 tarihleri arasında notlar çıkarılarak okunmuş ve siteye yazılması ise 15 Ağustos 2018 tarihinde gerçekleşmiştir. ++ Tavsiye ederim.
Atatürk’ün Bana Anlattıkları: Mustafa Kemal’in Ağzından Vahdettin
Atatürk’ün Bana Anlattıkları: Mustafa Kemal’in Ağzından VahdettinFalih Rıfkı Atay · Pozitif Yayınları · 2020855 okunma
··
54 görüntüleme
Murat Ç okurunun profil resmi
Eline sağlık. Efsane kitaptır..!! Mustafa Kemal'i kendi anlattıkları ile okumak ne güzel bir keyif. Çok sevdiğim bir Atay kitabı. Severek bir yandan da üzülerek inceleme yapmıştım. Etkinliğe katkın için teşekkür ederim. Var ol.
S. Ali okurunun profil resmi
Eyvallah usta, senin de eline sağlık. Dilimin döndüğü kadar bir şeyler anlatmaya çalıştım. Yıllar önce okumuştum da, tabiii unuttuk, tekrar bu etkinlik sayesinde okumuş oldum. sen de sağol.
Bi kübb okurunun profil resmi
Teşekkür ederiz, kaleminize sağlık. Gayet bilgilendirici bir inceleme olmuş :)
Lightmorelight okurunun profil resmi
Devleti kanun, kural, hukuk değil kişiler yönetilirse ne olur cansız örneği bkz osmanlı.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.