Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

344 syf.
10/10 puan verdi
Hareketli ve Muhteşem Kitaba Sıkıcı Bir Yorum!
BU BİR ZİHİN ROMANI!!! Roman evet! Ancak bölümleri tek başına okunduğu zaman, ayrı ayrı öykü özelliği taşımakta. Tanıtımda geçen tanıtımlarla başlıyorum: Yazarın arkadaşı olan aynı zamanda da kitabın başkarakterinin yan hücresinde yer alan Ed Morrell'in, beş senelik hapishane hayatından esinlenerek, ortaya sarsıcı bir kitap ve galiba da son kitabını çıkarmış Jack London. ibb.co/dq1x59 (Ed Morrell) Amerika’nın o dönemdeki cezaevlerinde yapılan türlü türlü işkencelere vurgu yapılmış. Hatta öyle ki, deneyler bile yapılmış mahkumlar üzerinde. Bu işkencelere rağmen, hayat mücadelesini devam ettiren baş kahramana geçmeden önce, gerçekte de var olan ve kitaptaki cezaevi San Quentin Cezaevi: ibb.co/kUUbhp ibb.co/cgw6hp ibb.co/mmT2Np Bundan sonra yıldızlar ile başlayıp yıldızlar ile son bulan ilerleyişim, kitap içeriğine değinmek olacaktır.!!! ************************* İnsan düşünen bir hayvan dersek eğer, bu düşünme olayının ne kadar farkındayız? Hayal gücü ile birlikte düşünme süreci birbirini tamamlayarak, olağanüstü şeyler başarabilir aslında. Üstelik devreye istek de giriyor ise, bu üçlüye karşı koymak olanaksız. Hücreye tıkılan kahraman gezginimiz, kafayı yememek için hayal gücünü devreye sokarak, kendine hayali çizgi ve taşlar ile bir satranç oyunu kurmuştur. Benliğini bölerek oynadığı oyundan sıkılıp, sineklere insani özellikler yükleyerek onlarla oynamaya başlamış ve böylelikle yavaş yavaş zihin geliştirme sürecini devam ettirmiştir. Sonrasında tecritte bulunan diğer iki mahkumun, birbirleriyle duvara yumruklaşarak iletişim kurduğunu keşfetmiş, bu şifreyi çözüp onlara katılmıştır. Bu şekilde devam etmeyeceğim elbette. Samimi bir giriş ile başlayıp samimi devam eden bu kitaptaki samimiyet ile; Sevgili okur dostlarım; işkence yöntemine katlanabilmek için, bedenini öldürüp seyahatlere çıkmaya başlayan gezginimiz, bu serüvene yıldızlar ile başlıyor. Sonrasında bu derin uykudan uyandığı zaman, tekrar tekrar dirilmeyi başarıyor. Her uyku sürecinde tarihte bulunan, her türlü medeniyetten, tanınmış ve yer edinmiş kişilerin bedenlerine yerleştirdiği ruhuyla bize, hikayeler anlatıyor. Bu hikayeler gerçek mi bilemem. Zaten bazı yerlerde gerçeklik ve hayal karışımı cümlelere şahit oluyorsunuz. Öldürdüğü mü? Evet bedenini ayaktan başlayarak öldürüyor. Geriye sadece bilinci kalıyor. "Ben can vermem. Yalnızca beden can verir ve beden ben demek değildir." (Syf. 131) Buradan da anlaşılacağı üzere, reenkarnasyona inanma söz konusu. Gezginimiz asla ölmeyeceğine ve sürekli başka bir bedende var olacağına inanıyor. Kendisinin benliğinin ruhunda yer aldığına vurgu yapıyor. ****************** İçerikle ilgili söyleyeceklerim burada sona erdi. Can alıcı cümleler ile rastlaştığım için hipnotize edici bir şekilde çekim alanına girdiğim eser, bize ölümün sadece bedenler için olduğunu ve ruhun hep varlığını sürdüreceğini öne sürüyor. Ayrıca idam mahkumunun gözlerinden idama bakış açısını, cellatların, bu kararı veren mecraların vb. bir mahkuma neler hissettirdiğini gösteriyor. İşkence yöntemleri ile mahkum edilen bireylerin bu şekilde insanlık dışı cezalara mecbur bırakılmaları ne derece doğru? İdam cezası doğru mu? Bunları farklı bir bakış açısı içerisinde ele alıyor. Okur dostlarım; Acı çeken bedene hükmeden ruhtur. Ruh acı çekmedikçe beden de devre dışı kalır diyerek, kitaba uygun bir cümleyle nokta koyuyorum. Ancak bir dakika! Uyuduğu zaman vücudundaki acıyı hissetmiyor. Çünkü ölmüş beden! Et yığınından farksız. Tamam! Şimdi nokta.
Yıldız Gezgini
Yıldız GezginiJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20146,8bin okunma
··
993 görüntüleme
İclâl okurunun profil resmi
Sıkıcı bir yorum mu? Ben incelemeyi okurken kitaptaki heyecanı buradan hissettim resmen :)) Resimler ve bilgiler kitabı okuduktan sonra beni tekrar oku diyor :)) Bu kitabı daha önce listeme almıştım. Fakat bu yazınız listede kitabın adının yanına büyük büyük büyük unlemler koydurdu. Elinize sağlık 😊 😊
Esther. Sema okurunun profil resmi
Çok teşekkür ederim. Bir anda sıkıcı sanki makalevari yazıyormuşum gibi geldi de.:)) Çok farklı bir kitaptı. Akıcı ve etkileyici okuyun:)
Okuma Delisi / Emir okurunun profil resmi
Şuan sabah kahvemi bu içerken (evet bu saatte içiyorum 🤣) Okudum bu incelemeyi. Jack London ile ilk önce "Beyaz Diş" kitabı ile tanıştım. Şimdi ise "Demir Ökçe" kitabı ile devam ediyorum okumaya. Yazar gerçekten çok çok güzel kitapları var keşke intihar etmeseydi belki de ne eserler görürdük ondan :/ İnceleme çok güzel olmuş Sema abla eline sağlık. Resimler de yakışmış 👍 "Martin Eden" kitabında sonra bu kitabı muhakkak okuyacağım. (Ya bir de kitabın kapağı yalnız bana mı havalı geliyor ???) Neyse. Nokta =))))
Esther. Sema okurunun profil resmi
:D Kesinlikle çok güzeldi. Martin Eden daha ben de okumadım. Kardeşim kitabı herkese verdiği için sırayla elime geçemedi kitap bir türlü:)) Her şey tadında güzel ama bundan dolayı az ama öz olduğu için eserleri bundan daha güzel.:) Teşekkür ederim:)
Ebru Ince okurunun profil resmi
En farklı ve en sevdiğim London kitabı .. :) okundukça mutlu olduğum azınlık kitaplarından :)
Bu yorum görüntülenemiyor
Haruni okurunun profil resmi
Güzel inceleme teşekkürler. Bir de Jack London olunca hemen listeye alıyorum. Bu arada santranç metaforunun Zweig'inkine benzer olması ilgincime gitti :) Elinize sağlık
Esther. Sema okurunun profil resmi
Evet. Tıpkı Satranç'da olduğu gibi. Zaten karma bir kitap olmasını yanında oldukça da özgündü. Teşekkür ederim:)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.