Rasulullah (s.a.s) çilelerinin aza indiği, devletinin kuruluşunu tamamladığı bütün Arap Yarımadasının kendisine yöneldiği, hayatının bu en güzel anında Allah'a kavuşmanın vasıtası olan ölümü tercih ediyordu.
O halde Hz Peygamberin ve sahabesinin hayat gayeleri, günümüz müslümanlarının yaptıkları gibi hazineler peşinde koşmak değil, dünyada Allah'ın istediği gibi yaşamak, ölümden sonra da O'na kavuşmaktı. Heyhat ki, daha sonra gelen yüzyıllarda dünya malı ahiret sevgisinin yerini aldı.