Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

492 syf.
·
Puan vermedi
Enstantane Tam olarak bu kitap enstantanedir. Kalemi eline aldığı an da karakterinin sayfalar arasında ne kadar süre duracağını belirleyen bir zeka. Devrik cümlelerimi görmezden gelin lütfen:) Yeşil Peri Gecesi'nden sonra beklentimin üstünde bir kitabı daha. Dili muazzam kullanan gizli saklı kalan ve henüz çok tanınmadığını düşündüğüm bir kadın. Tek bir birey üzerinden büyük olayları aktarabilen aynı zamanda birçok birey üzerinden küçük olayların büyük olayları doğurmasına neden olan olayları aktaran tam anlamıyla zıtlıkları ip olarak kullanan ve düğümü o zıtlıkların içinde bağlayan bir kadın. Tasvirleri müthiş. Bu kitap her katmandan bireyleri ele alan ve dikkatli okuduğunuz zaman en üst tabakadaki bireyle en alt tabakadaki bireyin bağlantısına kadar inebileceğiniz olaylar silsilesini konu alıyor. Bu nasıl dikkatli bir kalem? Geriye dönüp hatırlamaya çalıştığım karakterlerin dört dörtlük bir kurguya ip gibi dizildiğini fark ettim. Bu kadar dikkatli bir kalemin başarısız olma şansı yok. Kitaba gelecek olursak: obsesif kompulsif bozukluk, panik atak, şizofreni, travma sonrası stres bozukluğu, duygu durum bozukluğu kısacası kitabın adıyla uyumlu bir içerik. Bu bozuklukları gerçek hayatta bu kadar gerçekçi algılayamazsınız. Bazı yerlerinde güldüren, bazı yerlerinde kızdıran, bazı yerlerinde öfkelendiren bir kitap ama her defasında yok artık diyeceğiniz olaylarla kurduğunuz karakter bağlantıları. Olay bir akıl hastanesinde geçiyormuş gibi izlenim verse dahi akıl hastanesinin içindeki kişilerin yedi göbek sülalesini gezintiye çıkabiliyorsunuz. Bir kişinin isminden devam edip çocukluğuna, çevresine, akrabasına kadar kişi hikâyelerini öğreniyorsunuz normalde bu tarz kitaplar insanı sıkar, boğar dıdısının dıdısını niye açıklamış diye iç sesinizle konuşursunuz. Ama bu dıdısının dıdısı bize ilerleyen bölümlerde bir şeyler vermeye çalıştığında vay be diyerek kısa süreli bir şaşkınlık yaşayabilirsiniz. İnsanların küçük ama her birinin ayrı ayrı büyük yaşantılarının olduğunu, çıkarlar söz konusu olduğunda insanın insanı yediği, ahlaksızlığın, ilişkilerin kirli yüzünün, aldatmanın, boşanmanın, aile içi ilişkilerin, intiharın her türlüsünü kitapta buluyorsunuz okurken. Zaten insan insanı yemeden rahatlamaya meyilli olmuyor. Bunu son zamanlarda çok düşünüyorum belki kendi türüne zarar veren canlılar içinde hayvanlardan bile en öndeyiz, başı çeken biziz. Peki neden böyle? Neden hep ben, benim, ben olmalıyım, her şeye sahip olmalıyım, övülmeliyim, aşık olunmaya değerim, hırslıyım, öfkeliyim insan kendini ne zaman bu hâle bu tanımların içine soktu bilmiyorum ama bir noktada nefesinin bile bir damla su ile kesilebileceğini fark etmezse toplumda narsisist kişiliklerin mantar gibi çoğalacağını düşünüyorum. Zaten çok azımsanamayacak kadar narsisist kişilik bozukluğu yaşayan bireylerin olduğunu da düşünüyorum. Her insan için bir parça normal karşılanabilecek şeylerin sınırı aşması insanın felaketi oluyor. Doymak, belki fazla tüketmek ve tüketilmek sonucu doyumsuzluğun yolunu açan bir kelime olarak var artık. Duygular ve ilişkiler de böyle. Çok hızlı yaşamak, çabuk bitirmek ve sonunda ilişkiyi bıçak gibi kesmek. Geçmişe gidip geleceğe geri geliyorsunuz ya da o an içinde geçmişle gelecek arasında köprü kurmak zorundasınız. Döngü bile kaliteli. Biraz düşünmeye ihtiyacım var. Belki her şey yalan yanlış anlatıldı ama gerçek gibiydi bir an şüpheye düşmedim. Ayfer Tunç'un bu kitabını ve diğer kitaplarını kahvesini içerek keyifli bir şekilde yazdığını düşünmüyorum. Bence o hayatından izleri eserlerine aktarabilmeyi beceriyor. Kendi kişiliğinden ve dünyasından izler barındırdığını düşünüyorum. Dikkatimi çeken ise Yeşil Peri Gecesi'nde ana karakterinin ismi belli değildi burada ise mekanın yeri belli değil. Bunun sebebini merak ediyorum ve araştırmayı düşünüyorum. Beni etkileyip ardı ardına iki kitabını okumamı sağlayan bu kadın araştırılmayı ve bilinmeyi sonuna kadar hak ediyor. 2018 yılının en kârlı işi benim için Ayfer Tunç gibi bir dişinin kalemiyle tanışmak oldu. Bu arada sakın o KEK'i yemeyin:))) Daha çok okunması dileğiyle.
Bir Deliler Evinin Yalan Yanlış Anlatılan Kısa Tarihi
Bir Deliler Evinin Yalan Yanlış Anlatılan Kısa TarihiAyfer Tunç · Can Yayınları · 20193,427 okunma
··
134 görüntüleme
Maya okurunun profil resmi
Yazar ile Dünya ağrısı kitabı sayesinde tanıştım. Kitaptan fazlasıyla etkilenip yazarı didiklemeye başladım internetten ama pek fazla bir şey bulamadım. Daha sonra Handan İnci'nin Ayfer Tunçla Karanlıktaki Kelimeler söyleşi kitabını buldum ve merak ettiklerime de yardımcı oldu. Tavsiye ederim kelimelerle dans eden kadını sen de merak ediyorsan:) Yeşil peri gecesinde ana karakterin adı Şebnem diye hatırlıyorum. Dünya ağrısında da mekanın nerede geçtiği belli değil. Ayfer Tunç okuyanları görünce mutlu oluyorum bu arada. Çevremdekilere de öneriyorum.
Achilles okurunun profil resmi
Evet okuma listemde o kitap. Kapak Kızı adlı kitabında Şebnem i anlatıyor:) teşekkür ederim.
Hatice okurunun profil resmi
hadi geçmiş olsun :) bi hafta on gün o kafa anca yerine gelir :)) ne kadar incelesek de kitabı anlatmış olmuyoruz değil mi :)
Achilles okurunun profil resmi
Evet, incelenesek dahi okumadan anlaşılacak bir kitap değil. Kelime yetersizliği.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.