Müthiş kafa açıyor...
Özellikle ilk bölümü, konudan konuya öyle ince geçişler yapmış ki sayın Dostoyevski. Gerçekten bazen insan -özellikle derin yalnızlık anlarında- saçma olsun olmasın bir sürü düşüncelere giriyor. Çok uzak hissetmedim kendimi yeraltına ama bir o kadar da uzak hissettim kendime. Garip biliyorum ama kitabı okuyanlar beni anlayacaktır. (?)
İlk bölümü gerçekten sevdiğimi söyleyebilirim. İkinci bölümü okurken bazı kısımlarda uyukladığımı belirtmek istiyorum. Neden? Bilmiyorum. Sarmadı mı? Aslında sardı kitap. Biraz uzatılmış hissettim.
Yine de kitabı sevdiğimi söyleyebilirim.
Kafa açması, düşüncelerden düşüncelere sokması çok hoş. Altı çizili çok yer var fakat en içime dokunan kısmı Yeraltı kahramanımızın....-anti?- hayalleri. Hayalperest oluşu. Kendime en yakın hissettiğim kısım oydu sanırım. Bir çok paralel evren hayallerim var. Şöyle olsaydı diye başlayıp bir bakmışım bir film senaryosu olmuş..
Velhasıl 9 puan verdim.