Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

240 syf.
9/10 puan verdi
·
5 günde okudu
(Ön not: Bu kitabın da içerisinde yer aldığı 5 muhteşem bilimkurgu eserini yorumladığım videomu izlemek isterseniz şu linke tıklayabilirsiniz: youtube.com/watch?v=BvYXVnA...) İthaki Bilimkurgu Klasikleri serisinden okuduğum 25. kitap oldu. Şu ana kadar serinin içerisinde okuduğum en gerilimli ve en gizemli kitap olduğunu söyleyebilirim. Kitabın başındaki yorucu bilimsel betimlemeleri ve anlatımları bir kenara bırakırsak, soluk soluğa okuyabileceğiniz bir kitap. Aslında bu kitabın incelemesini yazmak bir hayli zor. Benim gibi bilimkurgu incelemeleri yazmaya alışkın birisi için bile gerçekten zor. Çünkü bilinmeyen bir gezegene giden ve henüz teknolojik olarak ulaşamadığımız donanımlara sahip bir uzay gemisinin yaşadıkları anlatılıyor. İlk paragrafta da belirttiğim gibi kitabın içerisinde büyük bir gizem var ve bu gizem kitabın sonuna kadar da açıklığa kavuşmuyor. Kitabın konusu ise, klasik bilimkurgu romanlarında karşılaşacağımız cinsten bir konu. Regis III isimli gezegene yaptığı keşif sonrasında bilinmeyen bir sebeple kendisinden hiçbir haber alınamayan bir uzay gemisi vardır. Bu uzay gemisinin ismi Kondor'dur. Tabii Kondor'dan hiçbir haber alınamamasından sonra Dünya, bu uzay gemisiyle ilgili bilgi alması ve mürettebatını bulması için bir başka gemiyi, "Yenilmez"i, Regis III'e gönderir. Kitaptaki kahramanlarımız da Yenilmez'in içerisindeki mürettebattır. Ancak Yenilmez de Regis III'e indikten kısa bir süre sonra Dünya ile bağlantısını kaybeder. Regis III görüntü olarak çölü andıran bir yerküreyi anımsatsa da birçok yönden Dünya'dan farklılık arz etmektedir. Yenilmez, zamanla kardeş gemisi olan Kondor'u bulur. Fakat mürettebatı bilinmeyen bir sebeple ölmüş durumdadır. Akabinde ise bazı araştırmalar yaparak bazı sorulara cevaplar aramaya başlarlar. Bu sorular gerçekten ilgi çekici ve tartışmaya açık sorulardır. En belirgin soru ise şudur: Evrende yaratılan her şey insanlık için midir? Yani insanoğlu başka bir gezegene gittiğinde de tıpkı Dünya'daki gibi hükümdar olmaya devam mı etmelidir, yoksa misafir gibi mi hareket etmelidir? Gidilen gezegendeki farklı yaşam formlarının da yaşamasına veya barınmasına müsaade edilmeli midir, yoksa bu zamana kadar olduğu gibi gittiğimiz yerleri de yıkarak yeni bir insan imparatorluğu mu kurulmalıdır? Ayrıca uzay gemisinin isminin "Yenilmez" olmasının yazar tarafından tesadüfen seçilen bir isim olmadığını düşünüyorum. Bu isim, insanoğlunun evrene bakış açısını, kibrimizi, yok etme içgüdümüzü ve kendimize olan aşırı güvenimizi yansıtan ince bir detay olmalı. Kitabın ana karakteri Rohan ise, empati duyguları güçlü olan(insan dışındaki varlıklarla da empati kurabilen) ve insanoğlunun artık her şeye müdahale etmemesi gerektiğini düşünen bir bilim insanıdır. Tabii bu düşüncelerini kitapta açıkça dile getirmiyor. Bunlar onun kurduğu cümlelerden çıkardığım benim varsayımlarım. Bir düşünelim, hangimiz başka bir gezegene gitsek, o gezegenin de insanlara ait olduğunu düşünmeyiz ki? Bir başka deyişle, orada başka türlü bir yaşamın veya düzenin olabileceğini düşünerek gezegene müdahale etmememiz gerektiğini düşünürüz ki? İşte Stanislaw Lem tam olarak bu noktada Rohan'ı karşımıza çıkararak kendi düşüncelerini bizimle paylaşıyor bence. Gerçekten de farklı bir bakış açısına sahip. Fazla uzatmadan, kitabı ve konusunu çok beğendiğimi; fakat çevirisini hiç beğenmediğimi söylemem gerekiyor. Kitabın çevirisi Seda Köycü tarafından çevrilmiş ve bence oldukça kötü. Çünkü düşük, zorlayıcı, anlamsız ve uzun cümleler, kitabın akıcılığını bir hayli baltalamış. Keşke daha akıcı bir dille çevrilseydi de duraksamaya mahal vermeden bir çırpıda okuyabilseydim. Bu haliyle yorucu bir okuma oldu benim için. Yazarı eleştirebileceğim tek konu ise, başlardaki bilimsel terimlerin fazlalığıydı. En sevdiğim özelliği ise, bazı durumları anlatmak yerine sezdirmesiydi. Kesin yargılara varmayan ucu açık ve düşünmeye yönelten tarzı, tam bir bilimkurgu roman özelliği gösteriyordu. İlk defa bilimkurgu okumak isteyenlere tavsiye eder miyim bilemiyorum; ama gerilimli ve aksiyonlu bir bilimkurgu roman okumak isteyenlere tavsiye ederim.
Yenilmez
YenilmezStanislaw Lem · İthaki Yayınları · 2018596 okunma
··
246 görüntüleme
Nesrin A. okurunun profil resmi
Bu yazardan
Solaris
Solaris
'i okumuştum, bilimkurgu namına pek bir geçmişim olmadığı için bir yorum yapamasam da bu tür içindeki yeri hakkında, çok beğenmiştim, etkileyiciydi, felsefi bakış açılı, ara ara gerilimli. Konusu da bu yazdığına benzer. Hayvanlardan Tanrılara Sapiens'i yeni bitirdim, sorunun cevabı belli gibi, her şeyin bizim hizmetimizde olduğuna inandığımız, hayvanların önce soyunu tüketip sonra kalanları da yiyerek tükettiğimiz, bitkileri ağaçları sadece işimize yaşayanlar şeklinde sınıflandırıp diğerlerinin canına okuduğumuz zavallı dünyamız. Eline sağlık 25 mi oldu vay be :)
Semih Doğan okurunun profil resmi
Solaris ile ilgili güzel şeyler duydum ben de. Felsefi bilimkurgunun öncülerinden kabul ediliyor. Hayvanlardan Tanrılara Sapiens’i sonunda bitirdin demek. Çok sevindim. Biliyorsun, bir an kitabı kaybettin sanmıştım :)) Teşekkür ederim. 26’ya geçtim bugün :)
2 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.