Âşık olan âşıklar bilir suçunu
Cennet sandım kız göğsünün içini
Taramış zülüfü de dökmüş saçını
Zülüf zülüf üstünde de tel kömür gözlüm
Yüce dağ başı da duman ile kar imiş
Yardan ayrılması ne berk zor imiş
Karakaş üstünü kâkül bürümüş
Al yanağın çevreleri bal kömür gözlüm
Der Karac’oğlan: Halep’in çevresi gül ile diken
Ayrılık değil mi (vay) belimi büken
Sinemi sinene sara(yı)m der iken
Gene saramadım kal kömür gözlüm