Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

ADAMI ELE VEREN RÜYA :)
Bir keresinde bir adam, bana ilk kez gelmişti. Bana eğitici her türden şeyle uğraştığını, ayrıca edebi bakış açısından psikanalize de ilgi duyduğunu söyledi. Dediğine göre son derece sağlıklıydı ve hiçbir şekilde hasta gibi görülmemeliydi. Sadece psikanalize olan ilgisini geliştirmeye çalışıyordu. Çalışmıyor olmaktan dolayı çok memnundu ve ilgi alanlarına ayıracak fazlasıyla vakti vardı. Benimle, onu analizin teorik gizleriyle ilgili bilgilendirebilmem için tanışmak istemişti. Bu tarz bir şeyi normal birisiyle yapıyor olmanın benim için çok sıkıcı olduğunu kabul ediyordu; çünkü “deli” insanları daha ilginç buluyor olmalıydım. Birkaç gün öncesinden bana yazıp onu ne zaman görebile ceğimi sormuştu. Muhabbet ilerledikçe rüyalar konusuna geldik. Bunun üzerine beni ziyaret edeceği günden önceki gece herhangi bir rüya görüp görmediğini sordum. Gördüğünü söyledi ve şu rüyayı anlattı: “Bomboş bir odadaydım. Hemşireye benzeyen birisi beni aldı ve üzerinde içmem gereken bir şişe mayalı süt bulunan bir masaya oturmamı istedi. Ben Dr. Jung a gitmek istiyordum ama hemşire bana hastanede olduğumu ve Dr. Jung’un bana ayıracak vakti olmadığını söyledi”. Rüyanın açık içeriğinden bile, planlanan ziyaretin adamın bilinçdışım canlandırdığı aşikardı. Rüyayla ilgili bana şu çağrışımları söyledi: Boş oda: “Resmi bir bina ya da bir hastanenin bekleme odası gibi soğuk bir resepsiyon. Hastaneye hiç hasta olarak gitmedim”. Hemşire: “İtici bir tipti; şaşıydı. Bana, bir keresinde geleceğimi öğrenmek için gittiğim falcıyı hatırlatıyor. Bir keresinde de hasta olmuştum ve bana hemşire yerine bir kadın papaz bakmıştı”. Bir şişe mayalı süt: “Mayalı süt midemi bulandırır, içemem. Karım her zaman içer ve ben de bunun için onunla dalga geçerim; çünkü insanların sağlıkları için bir şeyler yapmaları gerektiği düşüncesine saplanmış durumdadır. Bir keresinde bir sanatoryumda olduğumu hatırlıyorum - sinir sistemim pek iyi durumda değildi - ve orada mayalı süt içmek durumunda kalmıştım”. Bu noktada şu patavatsız soruyla araya girdim: O zamandan sonra adamın nevrozu tamamen düzelmiş miydi? Bu sorudan yırtmaya çalıştı ama sonunda nevrozunun hâlâ devam ettiğini ve aslında karısının uzun zamandır beni görmesi konusunda ısrarcı olduğunu kabul etmek zorunda kaldı. Ama kendisini bu konuda bana danışacak kadar gergin hissetmiyordu; ne de olsa deli değildi ve ben sadece delileri tedavi ediyordum. O sadece benim psikoloji teorilerime ilgi duyuyordu falan filan. 481 Buradan hastanın durumu nasıl çarpıttığını anlayabiÜriz. Bana bir filozof ve psikolog kılığında gelmek ve nevrozunun arka planda kalmasını sağlamak açıkça daha çok işine geliyor. Ancak rüyası ona, bunu hiç de hoş olmayan bir durumda gösterip gerçeği söylemesi konusunda zorluyor. Bu acı içeceği yutmak zorunda kalıyor. Falcıyı hatırlaması, benim çalışmalarımı nasıl hayal ettiğini açıkça ortaya koyuyor. Rüyasından da anlayabileceği gibi, bana ulaşmadan önce tedavi görmesi gerekiyor. Rüya durumu düzeltiyor. Eksik olan malzemeyi veriyor ve bu şekilde hastanın tutumunun gelişmesini sağlıyor. Terapilerimizde rüya analizine ihtiyaç duymamızın sebebi de bu.
·
14 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.