Yaşlı ya da genç, her yüz açlığın iziyle kırışmıştı. Açlık her yerdeydi...
Açlık, dumansız bacalardan aşağıya bakıyordu, çöpleri arasında hiçbir yiyecek artığı bulunmayan o berbat sokaktan bakıyordu. Açlık, fırıncının raflarına kazınmış olan kelimeydi; yetersiz sayıdaki o kötü ekmeklerinin her bir dilimine yazılmıştı...
Açlık, birkaç damla yağda kızartılmış o kararmış patates dilimlerinin her zerresindeydi.