Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

224 syf.
9/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Bir mermi vınlıyor, sesler artıyor, çatırdıyor ve toprak gümbürdüyor. Toprağın her gümbürdemesinde etrafa toprak parçaları saçılıyor, ağaçlar yıkılıyor, mezar taşları ufalanıp etrafa saçılıyor, mezar taşları ise içinde barındığı ölümü, ufak bir çıkıntıyı bile kendilerine siper eden, gençlere, daha yirmisinde olan bu insanlara, hayatta tek bildikleri umutsuzluk, ölüm, korku ve acı olan bu insancıklara ölüm saçıyor, mezarlarında yatan ölüler ise her bir gümbürdemede toprağın altında tekrar tekrar ölüyorlardı. Kitaptan ortaya karma bir alıntı yazmak istesem sanırım benden en güzel yukarıdaki şekilde bir şeyler çıkabilir. Her bir mermi vınlamasının kulakları tırmalamasını, her bir bombanın kulakları çınlatmasını her bir nefesin de ciğere nasıl zorlukla alındığını ve güçsüzlükle dışarı verildiğini yaşayacağımız, savaşı tamamen hissedebileceğimiz, soğuğu, sıcağı, teri, kokuyu, biti ve üstüne yapışan tozu ve bulaşan çamuru yaşayacağımız kalitede harika bir roman. Savaş karşıtı en büyük romanlardan biri olması sebebiyle de sanırım savaşı en güzel yaşatan romanlardan biri. Romanın her bir sayfasında, Paul’ün her bir cümlesinde savaşın kötülüğünü, yaşattığı sefaleti hissedeceksiniz. Yazar hem romanı anlatırken hem de romanı anlatmasına ara vermeden savaş karşıtlığını başarılı bir şekilde verebilmiş. Savaşın acımasızlığını okumamızla beraber Paul’ün ağzından savaşın anlamsızlığını da okuyoruz. Savaşın anlamsızlığını okurken aslında günümüzdeki askerliği de okuduğumuzu fark edip sadece savaşın değil askerliğin bile içinde ne kadar da anlamsızlık olduğunu bilmemize rağmen daha da çok farkına varıyoruz. Paul’ün sorgularında, kendi kendine sorduğu sorularda düşününce bile verecek cevabımız olmadığını görüp anlamsızlığın üstüne daha da anlamsızlıkların yüklendiğini fark ediyoruz. Aslında en güzel cevabı, verilebilecek en güzel cevabı kitabın sonlarına doğru Albert veriyor Paul’e. “Ne yapalım savaş bu” diyerek savaştan başka bir şey beklemememizi, her anında acımasızlığın, öldürmenin ve anlamsızlığın olduğunun cevabını alıyoruz. Kitap boyunca şunu anlıyoruz ki gerçekten de “Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok”. Kitap 2006’dan beri bende vardı, hatta Remarque’nin tüm kitapları bende mevcut, okuduğum ilk kitabı da
Yaşamak Zamanı Ölmek Zamanı
Yaşamak Zamanı Ölmek Zamanı
ve en az bunun kadar güzel ve yine en az bunun kadar savaşı ve zorluğu, açlığı okura hissettirebilen bir romandı. Kitap bende olmasına rağmen yine de bu güzel kitabı bana hediye
Muzaffer Akar
Muzaffer Akar
‘a teşekkür ederim, en azından bendeki kitabı bir başkasına hediye etmeme vesile oldu. youtube.com/watch?v=flMGQmZ... youtube.com/watch?v=N2GBmzp...
Garp Cephesinde Yeni Bir Şey Yok (Ciltli)
Garp Cephesinde Yeni Bir Şey Yok (Ciltli)Erich Maria Remarque · Everest Yayınları · 20203,264 okunma
··
122 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.