Kitabın öyküsü özellikle Meleknaz'ın başına gelenler bir kadın olarak beni paramparça etti. İnsanlıktan soğudum. Kitabı bir solukta okumama sebep olan şey anlattığı acı gerçeklerdi. Kitap burnumuzun dibinde insanlığın nasıl tükendiğini çok çarpıcı şekilde anlatıyordu. Buna popülizme sırtını dayamak diyemeyiz bu görmezden gelineni hatırlatmak aslında bu açıdan Livaneli'yi tebrik ediyorum.
Gelelim işin teknik kısmına. Her ne kadar kitabın eğildiği konuyu çok içimde hissetsem de Livaneli gibi bir ustanın edebiyat tekniği anlamında çok zayıf olduğunu söylemem gerek. Bu sebeple 7 den fazla yıldız vermem mümkün değil. Ya sanki adamın ilk denemesi gibi zaman kiplerinde karmaşa var. Mişli geçmiş zaman kipini zaten roman diline yakıştıramıyorum Livaneli inatla mişli geçmiş zamana girmiş çıkmış. Di'li geçmiş zaman kullanırken şimdiki zamana sert geçişler yapmış.
Bununla beraber diyaloglarla anlatım dilini ayrıştıramamış. Bazen okurken anlatıcının dili başka bir karaterin sözüne karışıyor bu gerçekten teknik anlamda kitabı sakat bırakmış.
Bir de 5-6 satırlık bol virgüllü cümleler var ki Zülfü Livaneli ne yapmaya çalışmış anlamadım.
Sadece teknik açıdan değerlendirecek olursam bu kitaba 4'ten fazla yıldız vermem mümkün olmazdı ama işte o çarpıcı hikaye 3 yıldız daha getiriyor ve 7 verebiliyorum.