Genellikle popüler kitapları, klasik dahi olsa, okumayı sevmem. Fakat öyle methiyeler düzdüler ki dayanamadım aldım okudum. Tabi haliyle beklentilerde arttı. Evet güzel bir taşlama ve bunları hayvanlarla oluşturmuş olması, betimlemeleri gayet başarılı. Ama ruhuma dokunan o kitaplardan biri değildi. Kitapta en sevdiğim karakter Benjamin oldu. Domuzlar kadar iyi okuyabilen ama bu yeteneğini kullanmayan bir eşek, “Ben okumaya değer bir şey göremiyorum.” sözü yine güzel bir göndermeydi.Mevcut sistemin eleştirisini artık çoğu kitapta farklı anlatış biçimleriyle okuyoruz. Hayvanlara yüklenen roller ve karakterler ince bir zekanın göstergesi hiç şüphesiz ve bu kitabı farklılaştıran da o. Beni benden alan ise son cümle oldu. “Dışarıdaki hayvanlar, bir domuzların yüzlerine, bir insanların yüzlerine bakıyor; ama onları birbirlerinden ayırt edemiyorlardı.” Bir günde bitirilebilen bir kitap. Güldüğüm yerler, şu anki siyasetle benzeştirdiğim yerler oldu. Tarih tekerrür eder diye öğrettiler bize ve bence bu siyasetin tekerrür etmesinden dolayı gerçekleşiyor. Bu kitapta bana böyle bir perspektif kazandırdı. Herkese iyi okumalar