Ey, yıldırımlar gibi, ulu çınarlara musallat tanrıça, ben ne erguvanlar içinde doğan bir Bizans prensiydim, ne gururuyla tanrıları kışkırtan bir titan.
Ama mademki yalnız uluları, yalnız mutluları damgalayan parmakların bana kadar uzandı, mademki beni de hışmına layık gördün, seni utandırmayacağım, ya ölüm şarkılarımı boğacak yahut elimden aldığın dünyadan çok daha muhteşem bir kâinat yaratacağım. Sana meydan okuyorum Nemesis, senden korkmuyorum ey çılgın bakire!