Bir ailenin üç kuşaklık hikayesi. Osmanlı'dan başlayıp 1970'li yıllara uzanan ne aradığını bilemeyen, kendi hırsları peşinde koşup istediği mutluluğa ulaşamayınca umutsuzluğa düşen ve sürekli bir varoluşsal sorgulamalar peşinde olan ailenin erkekleri ve arkadaşları etrafında şekillenen bir roman. Kitapta bolca paralel hikaye bulunmakta. Üç bölümde toplam beş erkek karakterin üzerine hikayeler yoğunlaşsa da bunların dışında çok sayıda daha karakterin romana girip çıktığını görebiliyorsunuz. Bütün bu karakterlerin mutlaka -kendi ağzından- bir kez de olsa hikayesine tanık oluyoruz. Kitaptaki karakterler hayatın farklı yollarında gitse de sonunda mutlaka mutsuzlukla ve varoluşsal sorgulamalara bulaşmayı başarıyorlar.
Cevdet Bey ve Oğulları bir ilk kitap için başarılı sayılabilecek bir roman. Hacimli bir kitap olmasına rağmen son derece akıcı bir dile sahip. Ama bunun yanında kitabın önemli bir kısmını kapsayan ikinci bölümde farklı hikayelerle olsa bile birbirine benzer ve bitmek bilmeyen iç sıkıcı olaylarla karşılaşıyorsunuz. İlk ve son bölümü son derece başarılı bulmakla birlikte ikinci bölümün anlatımın tüm akıcılığına rağmen ağır aksak ilerlemesini bir ilk kitap olmasına veriyorum. Kitabın ne kadar eksikleri olursa olsun yazarın ayak seslerini -anlatım kalitesiyle- gümbür gümbür hissediyorsunuz. Kitabın okunması gereken bir ilk eser olduğunu düşünüyorum.
Kitap okuma buluşmalarında tanıştığım, siteden çok sayıda "gerçek okur" var. Umut dediğimiz bir ateş, her daim harlı tutmakta fayda var. Kaliteli insan&kaliteli okur hala var ve bence var olmaya da ilelebet devam edecek.