Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Tespit Çok İyi
Bahar, bahar! Martla nisan arasında, sular şarıl şarıl akar! Filizler fışkırır, tenler güzelleşir ve yapraklar hem uzar hem de büyür! Bahar köpekleri kıştan kalma izleri sürer bahar geldiğinde, doğa hareketlenir, kuşlar türküler tutturur, hey-ding-a-ding ding, cik cik cik, guguk guguk! Ve saire, ve saire. Tunç Çağıyla 1850 arasındaki bütün ozanlar böyle şiirler yazdı. Ama şimdi, kalorifer çağında, şeftalilerin teneke kutularda saklandığı çağda, şair denen bir yazarın, hala aynı teraneyi tutturması ne saçma! Çünkü, bugünlerde, ortalama uygar kişi için bahar olmuş, kış olmuş ya da yılın her hangi bir mevsimi olmuş, ne fark eder? Londra gibi bir kentte, ısı değişikliğini saymazsak mevsimin getirdiği en çarpıcı değişiklik, kaldırımlarda gördüğünüz şeylerdedir. Kış sonlarında genellikle lahana yaprakları görülür. Temmuzda kiraz çekirdekleri üzerinde yürürsünüz, kasımda kullanılmış maytap telleri üzerinde. Noel'e doğru portakal kabukları kalınlaşır. Ortaçağ'da durum farklıydı. Penceresiz bir kulübede, sadece tuzlu balık ve küflü ekmek yiyerek aylarca kokuştuktan sonra bahar, taze et ve taptaze sebze demekti ve baharı anlatan şiir yazmanın mantıklı bir yönü vardı.
Sayfa 267 - Can Yayınları 8. Basım: Ocak 2015Kitabı okudu
·
3 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.