Factotum, Charles Bukowski’nin Ekmek Arası’nı izleyen otobiyografik romanı. Ekmek Arası; çocukluğunu, ilk ve ortaokul, lise yıllarını anlatırken Factotum hayata atıldığı, iş arama, işten kovulma, yazarlık denemeleri sürecini anlatıyor. Hayata atılmak derken, gözünüzde idealist ve hezeyanlarla dolu bir süreç canlanmasın. Charles Bukowski, namıdiğer Henry Chinaski; işe girer, kendine bir oda kiralar, -parası varsa pahalı, yoksa ucuz- bir şarap alır, birkaç gün işe gider, işten kovulur, iş arar, işe girer, kendine bir oda kiralar... Bu süreci öyle sade, öyle çirkin, öyle güzel bir dille anlatır ki kendinizi uğraş verdiğiniz şeyleri sorgularken bulursunuz. Onun deyimiyle, “yemek, uyumak ve çıplak dolaşmamak için insanın yapmak zorunda olduğu şeyler ürkütücüdür.” Kadınları vardır Chinaski’nin, pek çok kadınları, hiçbirine aşk duyduğunu hissetmediğim kadınları. Gelir gider bu kadınlar, ortak noktaları tektir: bir şey bulurlar onda, kendilerinin de tanımlayamadığı. Yalnızlıkla beslenir Chinaski, odasında yüksek ökçeli, sıkı popolu bir kadının olması değiştiremez bunu. Tam beş gündür yalnız kalamadığından şikayetlenirken şu sözleri eder: “Yalnızlıkla beslenen biriydim; yalnızlığımı alırsanız yemeğimi ve suyumu almış kadar olursunuz. Yalnız kalamadığım her gün gücümden bir şeyler alıp götürür.” Anlayacağınız o günümüz yalnız olmayan yalnızlarından değildir, samimidir hayata tüm küfürleri. Cinsiyetçi söylemleri yok mudur kadın hakkında, vardır elbette. Ama ben bu kitabında, daha doğrusu hayatının bu kesitinde, kadından değil yalnız, insandan haz etmediğini hissettim. Kadın vücudunu, seksi sever ama onlar hakkında hadsiz tespitler yapmaktan da alıkoymaz kendini. Ara ara güzellemeler de yapar tabi, belki iyi bir gecesinden sonra: “Kadınlar diye düşündüm, sihirliydiler kadınlar. Ne harikulade varlıklardır onlar!” Bazen hırslıdır, çoğu zamansa içki parasına yetecek bir çalışma azmi vardır hayatta. Bu hırslı halleri gelir gider, çabuk söner. Zengin olacağını, altında çalışan adamları zevk için işten kovacağını hayal eder. Bu motivasyonunu, babasının kendisine ettiği hakaretlerden alır sanıyorum. İçinde yakayalayabildiğim tek tutku, yazarlığa dair olandır. Bu tutkuya sarılması bende de bir Bukowski tutkusuna sebebiyet verdi tabi olarak, o yaktıkça ben de yaktım bir sigara. Netice itibariyle, “Bukowski ya adamım, ne demiş bak kadınlara” gibi sığ yorumlarında bulunmayacak bir vizyona sahip herkesin okumasını temenni ederim. Peşinden koştuğunuz hayallerin gerçekleştirmeye değer olması dileklerimle... Sevgiler.

FactotumCharles Bukowski · Metis Yayınları · 20202,876 okunma

··

510 görüntüleme

Adem YEŞİL

@Adem_YESiL ·

28 Kasım 2018 16:42

Anladım ki bu adam, Bukowski, adamı raydan çıkarak karaktere sahip bir kişilik. :)) Zaten kitapları ve kendisinin yeraltı edebiyatı hakkında orada, burada epey bir inceleme, makale filan okuduk ve nasıl bir hayat sürdüğünü, bu hayata dair tarzını da eserlerine ayna tutarmışcasına nasıl kaleme aldığını hepimiz az çok biliyoruz. Ben kendisi ile ne zaman tanışacağım, okurken neler yaşayacağım bilmiyorum, ama kısa vadede olacak bir şey değil ona eminim. Her halükarda, sana ve vermiş olduğun emeğe teşekkür ermek istiyorum. Kalemine, emeğine ve yüreğine sağlık. Güzel ve başarılı bir incelemeye daha imza atmışsın. :))

Begüm(şimdi düşünmeliyim)

@BegumS ·

28 Kasım 2018 16:49

Bana çekici geliyor açıkçası bu yaşam tarzı :) Hayatta en güzel duygulardan birisi de takdir edilmek. Teşekkür ederim :)

1 sonraki yanıtı göster

Gamze Ö.

@G_M_Z ·

30 Kasım 2018 11:53

Begüm eline sağlık, öyle bir yazıyorsun ki incelemeyi insanın hemen bir Bukowski kitabı alıp okuyası geliyor:)) Yine de okumak için biraz daha zamanı var sanki, acele etmek istemiyorum. Yeraltı edebiyatı tanımı; bu türde eserlerin insanı ve toplumu her yönü ile ele alıp filtresiz ve idealist bakış açısından uzak yansıtmalarından rahatsız olmuş kesimlerce uydurulmuş bence. Kıskanıyorlar o yüzden yeraltı diyorlar:))) Eline sağlık, inceleme için teşekkürler. Hayallerinin senin peşinden koşması dileğiyle:)) Sevgiler..

Begüm(şimdi düşünmeliyim)

@BegumS ·

30 Kasım 2018 12:00

Duyduğum en güzel dilekti, ben de teşekkür ederim bu motive edici, güzel yorumlar için :)) Başka kitaplarda görüşmek üzere, çok sevgiler :)))