Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

172 syf.
10/10 puan verdi
İlkokul 2. Sınıf.. Okulların açıldığı ilk gün.. Elimde siyah bir poşette kıyafetlerim, üzerimde mavi önlüğüm, yanımda babam.. Yeni okuluma gidiyoruz birlikte.. Henüz hiçbir şeyin farkında değilim. Okula geldiğimizde yavaş yavaş sıra olmaya başlamışlar benim gibi bi sürü mavi önlüklü.. Babamı o kalabalıkta son kez görüyorum, hemen beni sıraya girmem için gönderiyor. Bulduğum ilk sıraya giriyorum ben de. Müdür ve yardımcısı merdivene çıkıp epeyce konuştuktan sonra tek sıra halinde sınıflara giriyoruz. İlk yalnızlığımı o sırada yaşadım sanırım. Yanlış sınıfa gitmişim, ben ikinci sınıflarla sanarken kendimi, üçüncü sınıflarla aynı sıradaymışım ki onların sınıfına girmişim. Öğretmen sınıfa geldi gözümün içine baktı yeni geldiğimi anlamış olacak ki, adımı sordu kaçıncı sınıf olduğumu, kolumdan tutup bana, benim sınıfımın karşı sınıf olduğunu gösterdi.. Karşı sınıfa nasıl gittim, nereye oturdum hiç hatırlamıyorum.. Öğle vakti geldiğinde yemek yemek için yemekhaneye çıktık, oradan da elimdeki poşeti yatakhaneye bırakmak için yurdun katlarına.. Karşıma çıkan ilk odaya, kapının hemen girişindeki ranzanın alt katına bıraktım poşetimi. (Yanlış odaya bırakmışım, ilk azarımı da orada işitmiştim) Sonra yine okula gittik ve bir iki dersten sonra, yine yurdun önüne gelip sıraya girdik. İşte o an anladım ben, bundan sonra eve gitmeyeceğim, her okul bitiminde burada sıra olacağım ve tek tek odalara gideceğiz ve annem çıkarmayacak benim önlüğümü, sırtıma kolum yetmediğinde kimse açmayacak fermuarımı.. Yatılı okulumdaki bu ilk günümden sonrasını bu kadar net hatırlayamıyorum. Bir de, her okul çıkışında, evimizin yoluna bakan bir yer bulur oraya koşa koşa gider yolu seyrederdim. Çoğu zamanda babamı görürdüm o yoldan eve giderken. Sesim çıkmazdı bağırmak isterdim de, "Baba ben buradayım, beni de eve götür." diye.. Gerisi hep parça parça... Böyle böyle 7 yılımı, yani tümm çocukluğumu annemden, abimden, ablamdan, babamdan uzakta onları sadece iki haftada bir hafta sonları görerek geçirdim.. Parasız Yatılı'yı okumamdaki en büyük neden işte bunlar.. İçinde kendimi görecek olmanın verdiği inanç. Çünkü, Parasız Yatılı = Çocukluğum, en deli dolu zamanlarım... Evet şimdi okudum bitirdim, döndüm bazı kısımlarını yeniden okudum. Ve bazen tek bir cümlede bazen bir bütün sayfada, kendimi gördüm, annemi gördüm.. *'Ben çocukken (ne zaman çocuk olmuştum!) görünmeyen adam olup pasta yemek isterdim. Ne kıtmış tutkularım...' Eti Cin, küçük, portakalı çikolatalı bisküvi. Öyle çok öyle çok yerdim ki, haftalık harçlığımın tümünü daha ilk günden bitirirdim. *'Sana da konuk günlerinde bakkal bisküvisi alırım...' Babamı hatırlattı bana.. İlkokul 4 ya da 5.sınıftayım. Veli toplantısı var okulda ve babamın gelmesini o kadar çok istiyorum ki. Toplantının olacağı günün sabahından okul kapısını mesken tuttum. Teneffüs zili çalar çalmaz sınıftan ilk çıkıp koşuyorum kapıya, 'babam gelecek ya onu bekliyorum.' Böyle böyle tüm teneffüsler de kapıda bekledim. Arkadaşlarımın çoğunun babaları ya da anneleri geldi ben hâlâ kapıdayım. Sonra toplantı başladı ve bitti. Ve babam toplantıya gelmedi. Ben de diyemedim babama 'baba neden gelmedin çok bekledim seni' diye... Gelseydi belki ben de ona bakkal bisküvisi alırdım ya da o bana alırdı bilmiyorum. *'25 Nisan. Güneşli bir hava. Ama neye yarar.' Burada bitmiş aslında Münip Bey'in günlüğü, ben buna iki gün daha ekledim. 26 Nisan. Güneşli bir hava. Ama neye yarar. 27 Nisan. Annemin sancısı tutmuş. Ben doğmuşum.. *'Bir şey iste deselerdi, hani var ya o masallardaki gibi, periler cinler çıkıp dilek sorduklarında okumayı yazmayı sökeyim isterdim. Oğluma iki satırcık yollamak için...' Ve annem, ne çok ister okuma yazma bilmeyi. Harfleri tek tek bilir, heceleye heceleye de bir kaç kelime okuyabilir. 40 gün gitmiş gece okuluna gençliği zamanında. Ah bilsem, ah bilsem neler yaparım der de... En sevdiğim şeydir ona sesli kitap okumak.. ... Ve işte artık son, beni derinden sarsan bir kitaba daha düşüncelerimi yükledim kitabı da ben yüklendim yoluma devam ediyorum. Kesinlikle ve kesinlikle okumanızı tavsiye ediyorum. Buraya kadar okuyanlara da ayrıca teşekkür ediyorum... Hep iyilikle hep kitapla...
Parasız Yatılı
Parasız YatılıFüruzan · Yapı Kredi Yayınları · 20193,684 okunma
··
1 artı 1'leme
·
816 görüntüleme
Mustafa YAZICI okurunun profil resmi
Aralıksız yedi yıl görev yaptığım yatılı okul günleri geçti bir film şeridi gibi gözümün önünden... "-Ne zaman eve gidicez öğyetmenim?" sorusuna verdiğimiz otomatik cevap; -Yatcaz kakcaz Yatcaz kakcaz Yatcaz kakcaz hoooooop evdesiniz..." Kendi yetimhane günlerimden hareketle daha bir delici etkileyici geçerdi günler... Özellikle 1.sınıf öğrencileri. ..çok etkilenirlerdi, ne diyim işte sözün tükendiği yer tam manasıyla ..
Mustafa YAZICI okurunun profil resmi
Anlatılır gibi değil inanır mısınız? İsmi öğretmen olan çokları çocuklarını karda kışta yağmur çamur demeden uzak yerlere taşıdılar çocuklarını. Sırf yatılı öğrencilerle aynı havayı teneffüs etmesinler için. Ben ve diğer birkaç arkadaşım çocuklarımıza birlikte devam ettik okula biz öğretmen çocuklar öğrenci. Beraber büyüdük o ortamda... Yetmezmiş gibi bir de vilayet yetimhanesi öğrencileri verildi okulumuza 😊 Neyse bir de yetimlerimizin duygusallıklarına girip de ağlaşmayalım şimdi😪 İyi ki varsınız.👍
Mustafa YAZICI okurunun profil resmi
Ben teşekkür ederim, o zaman ve mekanları yaşamış insanlar hayatı daha iyi anlamlandırabiliyorlar düşüncesindeyim. Sağolunuz. Varolunuz. Sağlıcakla ve esen kalınız.
23 öğeden 21 ile 23 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.