Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

~HAZRETİ MEVLÂNÂ CELALEDDİN-İ RUMÎ' Yİ ANMA VE ŞEB-İ ARUS ETKİNLİĞİ~
"Kendilerine Tevrat yükletilen, sonra onu taşıyanların durumu, koca koca kitaplar taşıyan merkebin durumu gibidir. Allah'ın ayetlerini yalanlamış olan kavmin durumu ne kötüdür. Allah zalimler topluluğunu doğru yola iletmez" (Cum’a - 5) Tefsîr kitaplarında "KENDİLERİNE TEVRAT YÜKLETİLEN"lerden maksat Tevrat'ı bilip onunla amel etmekle sorumlu olan Yahudiler olduğu bildirilmektedir. "SONRA DA ONU TAŞIMAYANLARIN DURUMU" ifadesinde kastedilenlerin, Tevrat'ın içindeki ayetlerle amel etmeyenler ve sadece o ayetleri okumakla yetinenler ki Hz. Muhammed (s.a.v.)'in nübüvvetini haber veren ayetleri sadece okuyup gereğini yerine getirmeyen Yahudiler olduğu beyan edilmektedir. Yine bu ayet-i kerimede Cenab-ı Hakk’ın şu noktaya dikkatleri çektiğini ifade etmektedirler. Kitap taşıyan kişinin, onun manalarım öğrenmesi, içindeki hakikatleri bilmesi ve onula amel etmesi gerekir. Ta ki Yahudilere yapılan kınamaya muhatap olmasın. Mevlânâ ise bu ayet-i kerîmeyi şöyle yorumlamaktadır: Gönül ehlinin ilimleri, kendilerini taşır. Ten ehlinin ilimleri ise kendierine yüktür. Gerçek ilim, insanın kendisine faydası dokunan ve onu bir yerden alıp başka bir yere götüren, insanı taşıyan ilimdir. Gönle vuran, adamı gönül ehli yapan ilim, insana fayda verir. Yalnız tene te'sir eden, insana mal olamayan ilim, yükten ibarettir. Sadece kitaplarda kalmış, insanın yaşamında bir eseri ve belirleyiciliği olmayan ilim, yükten başka bir şey değildir. Allah "Yahmilü esfârâ= Tevrat'ı bilip onunla amel etmeyenler, kitap taşıyan eşeğe benzer." buyurdu. Allah'tan olmayan bilgi yüktür. Abdülkadir Geylani’de aynı konuyu şöyle dile getirmektedir. Câhil ibadeti ile hiçbir şey elde edemez. Çünkü o, hareketleri ile bir fesat ve zulmet içerisindedir. İlim de aym. O da ancak kendisi ile amel edilirse insana faydalı olur. Amel ise ihlâslı olmalıdır. İhlâssız amelde faydasızdır, kabul edilmez. Kendisiyle amel edilmeyen ilim, sahibinin aleyhine delildir. Dolayısıyla da kişi hıfzı kuvvetli de olsa, bilgisi çok da olsa, ilmi ile âmil olmadığı için hakikatte câhildir, aptaldır. Ansiklopedik bilgiye sahip olduğu halde sahibini Rabbine ulaştıramamış ise, bu ilmin insana yükten başka bir işe yaramadığı yukarıdaki açıklamalardan ve ayet-i kerîmeden anlaşılmaktadır. O halde ilim, sahibini Allah'a ulaştırıp, O'nu tanımasına vesile oluyorsa işte o zaman ilim, taşınan konumundan taşıyan seviyesine yükselir ki, Rabbimizin istediği ilim de bu ilimdir. Hayata tatbik edilmeyen, kişinin düşünce ve hareketlerine yön vermeyen ilim, merkebin sırtındaki yükten başka bir şey değildir. Bu ilmin sahibine faydası da, sırtında kitapları taşıyan merkebin o yükten faydası ne ise, onun faydası da ancak o kadardır. kuranmeali.com/GunlukAyet.php?...
Sayfa 89 - insan yayınlarıKitabı okudu
··
15 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.