Ay ışığını tam aldığı için parlayan ıslak tepemde bir şişe kırıldı. Belki kırılma sesinden hoşlanıldığı için, belki de duygusal bir patlama anı yaşandığı için. Belki de sadece boyutum ve şeklimle alakalıdır her şey. Fiziki bir görüşe sahip değilim, yalnızca anımsıyorum. Yanacak bir canım yok fakat bunun değiştirdiği bir durum da yok. Neden ben?
Elinize sağlık, bilmece tadında bir empati hikayesi olmuş, ben buldum hemen:) Zaten neyim dememeli hiç, ne - neyse yazacak saçma bir şey bulamadım. Teşekkürler efendim , güzel olmuş, güzel bir dille.
Ben neyim?
Belki bir çiğ tanesi bir sabah çimenlere düşen
Belki de bir kasimpati renkgarenk acarken gülümseyen
Beni sevenler icin bir gülüm belki dikenleri kör
Düşmanıma keskin bir kılınç
Dostuma da mis kokulu bir cay
Belki umudum yeni doğmuş bir bebekte
Belki de yalin ayak bir göçebe...
Neyim ki ben ? Buraya nasıl geldiğimin karmaşasıyla yaşar gidelim, hiçlikler içinde hiçliklerin savurganlığı... faeklı bir bakış..
Emeğinize sağlık...
Ben 'ne' olduğumu bulmaya gidiyorum.