"Elimizde kalan son insan hakkı herhalde şudur: Canının istediği şekilde geberme hakkı... ve dışarıdan bir yardımla rahatsız edilmeme hakkı." Kitapta beni en çok etkileyen cümle buydu çünkü bana Zweig'in bahsettiği ölüm hakkını nasıl kullandığını hatırlattı. Kimse onu dışardan bir yardımla rahatsız etmemişti hatta ruh eşi Lotte onunla birlikte ölümü tercih etti. Zweig'in deyimiyle ölüme boyun eğdiler. Belki yazar da bir amok koşucusuydu. Dünyanın, ükesinin o dönemde içinde bulunduğu durum onu şoka sokmuştu ve kendi sonunu getirene kadar koştu. Yazarın hikayeyi hissederek, yaşayarak yazdığını bilmek insanın içini ürpertiyor.