Gönderi

102 syf.
·
Puan vermedi
·
20 saatte okudu
Hemingway ile bu kitabıyla tanıştım. Bu kitap 1950'lerde yazara hem Pulitzer hem de Nobel'i kazandırmış. Bir solukta okunabilecek, sade ve akıcı bir dili olan ve bir pes etmeme, umutla hedefinin peşinden koşma temalı hoş bir kitaptı. Herhalde denizle ilgili olduğundan ve duygulu anlatımdan bende sanki Sait Faik hikayelerini okuyormuşum hissini oluşturdu. Yaşlı bir balıkçı olan Santiago'nun uzun süreli talihsizliğini bozmak için tekrar okyanusa sürüklenmesi, başarılı olması ama sonrasında önüne çıkan engeller yüzünden büyük avını kaybetmesinin hikayesi. 4 gün okyanusta sürüklenmesi, ellerinin kesilmesi, omzunun dayanılmaz ağrılarına rağmen vazgeçmeyip başarılı olmasını hem sade, akıcı bir üslupla hem de kendi kendine konuşmaları, hem sandalına konan bir kuşla konuşmasıyla hem de avıyla konuşmalarıyla süslendirmesi, eskiden çırağı olan o iyi kalpli çocuğu sürekli hissetmesi çok hoştu. Umutsuzluğa hiç yer vermeyip, avıyla duygusal bağ kurması da diğer bir güzel detaydı. Bir gece yarısı karaya çıktıktan sonra sabahına çocuğun ihtiyarın o halini görüp ağlaması, kasabanın sandalla bitişik o büyük balığın kılçığını görüp dönmesine sevinmesi, hayran kalması da çok güzeldi. İnsanların yaşlılıkta yalnız kalmamaları gerektiği, ihtiyarlığın zorlukları da sık sık dile getirilmişti. Bu yönüyle de çok güzel mesajlar veriyordu. Kısaca ''Yenilginin eşiğinde bile cesaretle ayakta kalmanın'', insani duyguların, birlikteliğin güzelliği hoş bir dille okuyucuya başarılı bir şekilde aktarabilmiş. Malesef sonradan öğrendiğime göre de yazar 1961'de bunalımlar, hastalıklar, kazalar ve kitaplarının ilgi görmediği ve beğenilmediği düşüncesi ile intihar ederek hayatını sonlandırmış. Düşünüyorum da böyle bir kitabı yazan bir insan nasıl pes eder,umutsuzluğa kapılıp da yenik düşer. Hayat gerçekten çok garip...
İhtiyar Balıkçı
İhtiyar BalıkçıErnest Hemingway · Bahar Yayınevi · 200532,4bin okunma
·
12 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.