Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Derken çekingen bir konuk gibi ağır ağır bahar geldi. Berger, bu yabancı kentte neredeyse tanıyamadı baharı. Şebnemlerle kaplı bembeyaz tarlaların üzerinde ilk ılık rüzgâr estiğinde, kara topraklar karların altından göründüğünde ve hava toprağın kokusuyla nemlendiğinde neler hissederdi oysa! Rüzgârı çıplak göğsünde duyumsamak ve yapraklarını özlemiş ağaçların iniltisini duymak için her fırsatta ayağa fırlayıp pencereyi hızla açtığı zaman hissettiği o delice ilk korku neredeydi? Binlerce küçük şeyden, kuşların uzaklardaki cıvıltısından, hızla süzülen beyaz bulutlardan aldığı haz neredeydi? Toprağın içinde hafif bir sızıntının eşlik ettiği çıtırtıları ve hışırtıları algılamaktan aldığı haz neredeydi? Bahçedeki dalların ucunda yapışkan küçük tomurcukların oluşmasına, sonra da patlayıp ürkek yapraklardan henüz renksiz tek bir çiçek yaratmalarına kulak vermekten aldığı haz neredeydi? Paltosunu üzerinden fırlatıp, kabaran nemli toprağın üzerinde ağırlaşmış ayakkabılarıyla bata çıka yürümekten, bir tepeyi koşarak tırmanmaktan, sonra tıpkı yukarılardaki bir kuşun pırıltılı havada yaptığı gibi ansızın anlamsız sevinç çığlıkları atmaktan duyduğu delice mutluluk neredeydi?
··
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.