Gönderi

Dilaver Cebeci - Uçlarda Dolaşan Bir Çakırkuşunun Yakarışı "Eşsiz yıldıza…” Geceler ecel gibi çöküyor üzerime, ölüm sessizliğine bürünüyorum Ne olur konuş benimle Hümeyrâ… Çaresiz bir ateş oluyorsun, yanıyorsun yüreğimde Kal da diyemiyorum, git de Ama sen gitme, anla gözlerimden Sözlerimden alınma, inadına Konuş benimle… Bu aralar hep böyleyim, aklı bir karış havalarda Ben hiç böyle olmamıştım Hümeyrâ. Sessiz kalma derdimi dinle, derdini söyle Âh et, şikâyet et, tek susma Konuş benimle Hümeyrâ… Yıldızlar kayar yücelerden ve biz dilekler dileriz Yüreğimizde saf temiz duygular Hiç bitmeyecek gibi gelir bazen kısa bir gece Sen varsın çünkü. Gökyüzü daha bir görkemli, tüm ihtişamı ile seyrediyor alemi Semâda yıldızlar bile üşürken Hümeyrâ. Düşün bu yokluğun içinde bin kere ölüp dirilen eri Düşün çay karası gözlerinde sakladığı sırları Söyle, anlat, dinle ve haykır Yalnız susma… Cehennem kazanları kaynıyor sen susunca yüreğimde Zebâniler sarıyor yokluğunda hayallerimi Fayda etmiyor direnişim Yıkılıyorum karanlığa doğru Uzat ellerini, tut kaldır beni Hümeyrâ Işığa yürüyelim birlikte, biliyorsun ki Biz el ele verince aydınlığa kavuşacak bütün karanlıklar Üzerine güneş gibi doğacak bu evrenin mutluluğumuz Kâinatı bu nurlu ışıktan mahrum bırakma Duy sesimi, ses ver, özledim yüzünü göster Sus diyen çirkef bakışlara inat, konuş benimle Hümeyrâ. Hep seninle kalabilsem keşke Mesela şehrine yağan bir yağmur olsam, saçlarını ıslatsam Veyahût ayaklarınla bastığın bir parça toprak olsam Attığın her adımda çiğnesen bedenimi Gücenmeyeceğimi biliyorsun Yine biliyorsun, mesafeler önümüzde engelken bile sevmedim senden başkasını Gözlerim şahit bakmadım aşkla hiç kimseye Ve ellerim şahit tutmadım kimseyi sen gibi. Vey ırmağı kıyısında o geceki kanlı ihtilali hatırlarsın Kıyım kıyım kıyılırken erler Bir bir yere serilirken yiğit yürekler Daha bir korkunç çağlıyormuş ırmak Kana bulanmış suları önüne kattığını sürüklerken Erler eri Kür Şad ata ruhunu teslim ederken Tanrı’ya Atının üstünde vakur bir duruşla Son inen kılıç darbesi yalnız bir yiğide değil Bir millete sızı veriyormuş. Eskileri düşünürken hep daha çok hüzünlenirim. Kaybettiklerimiz de seni anımsarım Kazandıklarımızda bizi. Hiç kaybetmemişiz oysa Kanlı bir harbin içinde, düşman kelleleri savrulurken Kılıçlar bir hışımla inerken düşman bedenlere Kazanan biz oluyoruz Kazanıp “biz” oluyoruz En kanlı meydanlarda bile nabzımda vuruyor sevdan Hümeyrâ Seni düşünmeden yapamıyorum. Sesini duymadan gülemiyorum. Taş kesiliyor yüreğim, donuk suretim Ben hep böyleyim bu aralar Sen alınma, anla gözlerimden Derdimi dinle, derdini söyle. Âh et, şikayet et, tek susma Ne olur konuş benimle Hümeyra… DİLAVER CEBECİ
··
16 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.