Kitabı sitede görene kadar aklıma gelmemişti hiç... Başka bir incelemede belirtildiği gibi "ergenliğimin kanayan yarası".
Bu kitabı ilk 13-14 yaşlarındayken okumuştum. Kitabın konusu dar gibi görünse de aslında garip bir şekilde çok akıcı bir üslup ile devam ediyordu. Ömürleri çatı katında geçen çocukların başlarına neler gelebilir ki dememek lazım. O dönemin verdiği psikolojiyle bu kitabı abartmadan en az elli kere okuduğumu söyleyebilirim. Replikler kafamda uçuşuyordu. Hatta bir yerden sonra bu seriyi sadece vakit harcama maksadıyla kullanıyordum. (birini, bir şeyi, bir yerlerde beklerken rastgele bir sayfayı açıp okuyarak kullanıyordum çünkü akıcı olduğu için gelmesini beklediğim zaman hemen geliyordu.)
İçeriğine çok değinmek istemiyorum. Ama o yaşta öğrenilmemesi gereken şeyleri tüm ayrıntılarıyla; özellikle merak uyandırabilecek kıvrak bir zekadan çıkan kalemle öğrenebiliyorsunuz... Ensest ilişkilerden tutun fare zehrini nasıl pudra şekeri yapabileceğinize, propaganda aracı dediğimiz televizyondan tüm hayatımızı nasıl inşa edip idame edebileceğimize kadar...
Yazara diyecek çok fazla bir şey yok, anormal bir kişilik olmasıyla beraber kalemini çok güçlü kullanmış ki insanların hafızalarında hem merak hem korku uyandırıp hem de benliğini empoze edebilmiş. {Bunu okuyan neslin çok da sağlıklı ilerlediğini düşünmüyorum, ben dahil.}
Kendi çocuğum olsa, asla ve asla okumasını istemezdim.
Belirli bir erişkinliğe ermediğiniz sürece okunmasını uygun bulmuyorum. Hatta direkt okumayın.
Tavsiye etmiyorum.
