GİTMEK İSTEMEZSEN BİR ŞİMŞEK MİKTARI OTURSAK DİYORUM
Şimşek 90 yaşında.. 1928 senesinde yazıldığında bu kitap Peyami Safa henüz 29 yaşındaydı. Yazarın okuduğum 2. Kitabı, ilki yaklaşık 20 yıl sonrasına ait 1949 senesinde yazılan Matmazel Noraliya’nın Koltuğu olmuştu, yaklaşık 300 sayfa olan bu kitapta koltuk 200. sayfada ortaya çıkmıştı. Şimşek kitabı da yine yaklaşık 300 sayfa ve şimşek karşımıza 270. sayfada çıkıyor. Diğer kitaplarında böyle ilginç bir durum var mı , okumadığım için bilemiyorum. İki kitabında da üslubu çok yakın fakat Şimşek günümüzde kullanılmayan bize yabancı kelimeler yönünden daha yoğun geldi bana, zaten dediğim gibi 20 sene önce yazılmış diğerinden. Ayrıca elimdeki kitap 1977 basım Ötüken Yayınevi ve kanaatimce böyle kitaplara böyle eski basımlar çok yakışıyor görünüm itibariyle.
Üç ana karakterimizin ismi : Müfid,Pervin ve Sacid. İsimler bile çok şey anlatıyor. Bugün 10 yaşında bir Müfid, 15 yaşında bir Pervin, 20 yaşında bir Sacid var mı ülkemizde bilmiyorum, vardır illaki de mübalağa ediyorum.
" Pervin herkesin hoşlandığı bu kokuyu, bahar yağmuruyla ıslanmış hafif toprak kokusunu içine çekerek nefes alırken,okuduğu kitabın verdiği hayalleri, gözünün önündeki manzaranın hakiki renklerine ve gölgelerine karıştırarak,tembel,müphem,tatlı bir hisle gözlerini kırptı ve daldı; ne düşündüğünü bilmeden, düşünüyordu.” Sayfa 1
Hikaye bir yana, bu üslup ve tasvirleri seviyorum ve özellikle dönemin yazarları için normal bulup keyifle okuyorum.
Müfid ve Pervin yeni evlidir, Müfid’in dayısı Sacid ile birlikte aynı evde oturmaktadırlar. Müfid ne kadar içe dönükse dayısı da bir o kadar dışa dönüktür. Klasik bir Doğu-Batı çatışması da bu vesileyle kitaptaki yerini almıştır. Birtakım entrikalar sürüp gider kitap boyunca ve yan karakterler de dahil olur. Detaya girmek istemiyorum, şu kadarını söyleyeyim ki ; insan ruhunun derinliğini, çelişki ya da çelişki gibi algılanacak zıtlıklarını çok detaylı ele almış yazar.
Hodgam,raşe ve cidal gibi bana en ilginç gelen, bugün kullanımda görmediğim üç kelimeyi sembolik olarak paylaşayım, bunun gibi onlarca kelimeye rastladım. Kendi cahilliğimin de payı vardır elbette. Google yardımıyla anlamına ulaştım,
Hodgam : Kendi keyfini düşünen,kendini beğenmiş.
Raşe : Titreyiş,ürperme.
Cidal : Kavga,çekişme
Peyami Safa okumayı kesinlikle öneriyorum, özellikle edebi zevk açısından. Okumaya devam etmek istiyorum. Kitabı bütün olarak sevdiğimi söyleyebilirim, akıcı ve tutarlı buldum. Birkaç alıntıyla noktalamak istiyorum,
“Aşkta haysiyet veya zillet aramayalım.Her ihtiras gibi,aşk da insanı en büyük irtifadan en derin uçuruma atar.Bu yükseliş ve alçalıştaki baş dönmesinin adı aşktır.”
“İstiyor ki bir erkek hem metin hem hassas, hem saf hem kurnaz,hem masum hem tecrübeli olsun.”
“En hafif bir yaprak sesiyle bile kırılmayan yekpare bir sükut.”
“Ruh kendini müdafa eder. Hassas ve iradesiz denilen insanların bir müdafa silahları vardır ki, histir.”
“Bir kadına teselli vermek, onun elinden büyük bir zevki almak demektir; kadınların erkeklerden fazla aşıkane ıstıraplara meftun olduklarını, bu eziyeti aradıklarını veya yarattıklarını biliyordu.”