Cariye Binnaz ile hastalıklı kızı Refet’in taşradan İstanbul’a uzanan hikayesi.
Bu iki yalnız, kimsesiz kadının İstanbul’da verdikleri mücadeleyi konu alan Refet’in anlatımı çok güzel, çeviri de iyi olunca kitap kendini okutuyor. Özellikle benim gibi Osmanlı dönemi aile hayatını okumayı seviyorsanız bir gecede bile bitirebilirsiniz.
Refet için Çalıkuşu’na ilham olduğu söyleniyormuş. Bir yere kadar katılıyorum konu olarak benzer genç bir kızın öğrentmen olma hayalleri ama Feride’nin hikayesinde aşk ve Anadolu hayatı daha baskın iken, Refet’in hayatında yaşam mücadelesi, İstanbul hayatı daha önde.
Refet’in karakter olarak kusursuz gösterilmemesi de okurken beni mutlu eden bir detay oldu. Hikayeyi daha gerçekçi hale getiriyor.
Okuyan herkes eminin ki Mucip’e benim gibi sinir olmuştur, son sayfalarını Refet’in başına bir iş gelecek korkusu ile okudum.