Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

176 syf.
·
Puan vermedi
Hayatlar hikâyeler..
Sanırım 8 – 9 yaşlarımdayım, karşı komşumuz vardı şen şakrak 3 çocuklu Emel teyze. Sık sık gelir giderdi bize, Kocası Emin amcayı ise arada sırada görürdüm. Gerçi sadece ben değil karısı dahil herkes arada sırada görüyor. Adam sağda solda, rastlayana aşk olsun … Bir sabah erkenden çocukları ile birlikte geldi Emel teyze. Hırpalanmış yüzü gözü şiş içinde. Annem çocukları benim odama getirerek ilgilenmemi söyledi. Sözde çocuklar olanları duymayacak, anneleri dayak yerken görecek ama konuya dahil olmayacaklar. Annem soruyor Emel teyze ağlayarak anlatıyor tam olarak neler konuşulduğunu duyamıyorum ama olsun…. Emel teyzenin arada sırada eve gelen kocası Emin amcanın gece gelesi tutmuş, hem de yanında pavyonda çalışan bir kadın ile. Emel teyzeyi atmış yatak odasından ikisi yerleşmişler. İtiraz etmeye kalkan Emel teyzeye de atmış dayağı. Dahası var; sabah olunca da sakın ola ona hizmette kusur etme tembihiyle ikinci posta bir dayak daha yemiş Emel Teyze. Emel teyze gidince anneme sürekli sorduğumu hatırlarım; pavyon karısı ne demek? Babam da mı getirecek? Nasıl bir şey, neye yarar bu pavyon kadını? Annem ne desin zavallı kadın? Bıktı sorularımdan da bir kere bile sen karışma büyüklerin meselesi bunlar diye terslemedi ama yine de izah edemedi de geçiştirdi. Ben kadını birkaç kere gördüm o da uzaktan, Emin amca ile birlikte gezmeye gitmek için evden çıkarken. Zaten birkaç ay sonra taşınıp gittiler. Gitmesine gittiler de mahalle gündeminden bir türlü düşmediler. O yaşta zihnime bir sürü kelime ve ilişki teorileri yerleşti. Bu olayda kim suçlu, kim zavallı, kim güçlü idi? Emel teyze zavallı ise Emin Amca güçlü olan mıydı? Güç üç çocuk iki karı ile uğraşmaya yeter miydi? O pavyon karısı var ya o pavyon karısı kim bilir ne fettanlıklar yaptı da adamı baştan çıkardı? Ya Emel teyze karılık yapamadı kocasını hoş edemedi ise Emin amca ne yapsın zavallı? Arada duyardık, Emel teyze ve emin amca hiç boşanmamış, hatta o pavyon karısı çalışmaya devam etmiş de onlara ev araba mal mülk yapmış. Kaç sene birlikte yaşadılar halen hayattalar mı bilmem ama yaşım büyüdükçe olayın asıl suçlusunun Emel teyze olduğuna inandırdım kendimi. Yıllar geçtikçe de bu tarz ezik, şahsiyetsiz kadınları sevmememin temel nedeni Emel teyzedir. Mesleğim gereği defalarca gittim pavyonlara, pavyon kadınları ve işletme sahipleri ile muhatap olmaya. Görüntünün bulanık seslerin yüksek olduğu bol ışıklı mekanlara. Nasıl düştün? Kim sebep oldu? Çok kazanıyor musun? Ne zaman bırakmayı düşünüyorsun? Çocuğun var mı? Kocan ya sevgilin? Sorularının sorulmasından bıkkın olan ana ve babalarının daha doğmadan kendilerine verdikleri isimleri bile artık hatırlamayan seçilen verilen isimler ile yaşayan ölü gibi gezen pavyon kadınları, neden geldiklerini bilirler müşterilerinin eğer hayatınız acı ve dertler içinde geçmiş ise hele de keder keder bir türlü peşinizi bırakmıyorsa yaşı, medeni hali, maddi durumu ne olursa olsun karşılarındakilerin gözlerini okuyabilirler. Eee çok mu hüzünlü oldu efendim? Gelelim bizim pavyon hikayesine; en son yılbaşı öncesi tedbirleri için gittim gecenin bir vakti. Hani çoğunluğun evinde çoluğu çocuğu ile kutlama yaptığı ya da yapmadığı ama ayaklarını uzatıp evinde dinlendiği belki de kim bilir kaçıncı uykusunda olduğu saatlerde.. Neyse girdik efendim pavyona, rica ettik müzik kesildi ışıklar açıldı. Belki inanmazsınız ama cidden çok medeni bir şekilde hem de; işletmecisinin evraklarını bir başka arkadaş kontrol ediyor. Ben de masalarda oturan müşterilerin kimlik kontrollerini yapıyorum. Amcam o kadar alkollü ki kimlik istedim dili dolanıp cevap vermeye zorlanırken üstüne üstelik üzerimde polis yeleğim de varken; ‘’ yavrum sen yeni mi başladın? Kaçtır geliyorum seni ilk defa görüyorum gel otur masama’’ diyerek asıldı koluma. ''Beyefendi polisim bak polis bu kimliğim bak bu da yeleğim polis yazıyor '' diye defalarca söylesem de ‘’ heee ben bir kadeh atınca kendimi Donald Trump olarak görüyorum sen ne içtin ki polisim polis deyip duruyorsun ‘’ deyip durdu… Bunun eğlencesi ise iş yerinde haftalarca sürdü… Hayat işte maalesef iyileri öldürür kötüleri ise yaşattıkça yaşatır. Kimilerinin ölümü yaşarken olur, kimilerinin ise yaşamak için daha çok çok zamanı vardır. Hayatımız sadece nefes almaktan değil de başkaları için de ufacık bir şeyler yapacak kadar duyarlı ve geceniz iyi olsun efendim… Keyifli okumalar.
Hovarda Alemi
Hovarda AlemiOsman Özarslan · İletişim Yayıncılık · 201672 okunma
··
290 görüntüleme
Mustafa Diyar okurunun profil resmi
Teyze dediğin şahsiyetin bünyesi belki bu kadar yani. Onu suçlamamak lazım. Mazlum mazlumdur... zalim zalimdir... Bu yüzden her zaman eşi denen herif ve günümüze kadar onu timsaliyle gelen insanlarda suç vardır. Kadın konuşmayı bilmiyorsa suç değil bu onun için. Bilmemek ile bilmem arasında muazzam fark var.
Requiem okurunun profil resmi
Kadının tam özgür olacağı dünya olur umarim.suna inanırım daima: en güzel toplum kadının gerçekten özgür olduğu toplumdur..
Sezen B. okurunun profil resmi
Ne tesadüf bizim de bir Emel teyzemiz vardı. Ama onun kocası yatalaktı. Emel teyze evde durmaz, kocasını bütün gün evde evlatlığıyla yalnız bırakırdı. Nedense benim de o kadına hiç kanım ısınmamıştı. Etrafta söylentiler de dolaşmıyor değildi. Adam daha önce çok içer, gece alemlerine gider, karısını dövermiş diye. Etme bulma dünyası mı desek, kime suç versek? O yüzden herkes kendi hayatına bakmalı, kendi tercihlerimizin kurbanı olabiliyoruz. Olmak istersek tabii ki. Bazı kadınlar da kendi kendilerine yetecek güce sahip oldukları halde, sevmedikleri, hakarete uğradıkları mutsuz evliliklerini sırf elalem ne der düşüncesiyle yürütmekte ısrar ediyorlar. Orda da kendine güvensizlik, köle ruhlu olma durumu devreye giriyor galiba. Akıl versen, kimin evliliği mükemmel ki diye kendini kandıranlar bile var. Kendi özgüveni olan güçlü kadınların çoğalması dileğiyle. Eline sağlık Ferah abla. :)
Ferah okurunun profil resmi
Hiç unutmam Emel teyzeyi ve ezikliğini. Çaresizlik değildi onunkisi rezil bir yaşam tercihi idi. Teşekkür ederim sağol Sezen.
Ş. Korkmaz okurunun profil resmi
Pavyon kelimesi ne kadar itici ya. Kadının kendi cinsel kimliği üzerinden meslek edinmesi, bundan para kazanması, insanlık onuruna sığmayan aşağılayıcı toplumsal kabullerin sürekliliğini sağlamaz mı? Ki istedikleri kadar hak, eşitlik, hür olmak naraları atıladursun kapital düzenin kullandığı bir araç olmaktan çıkamıyor kadınlarımız. Bkz: Reklamlar, filmler.. Canım sıkıldı gece gece
mehmet temiz okurunun profil resmi
Elinize sağlık Ferah hanım . Yine sosyal bir yaraya değinenen güzel bir yazı olmuş. Yazıyı okuduğumda Emel teyze için üzüldüm. Kadının çektiği yetmezmiş gibi, siz de dahil olmak üzere bütün toplum olaydan sadece Emel teyzeyi suçlamış. Oysa o dönemdeki kızların görevlerinin sadece kocalarına itaat ve hizmet etmek olduğu öğretisiyle yetiştirildiğini de bilmek gerekir. Bu hem dini olarak hem de toplumsal olarak o dönemde insanların kafalarına yerleştirilmiş bir şeydir. İstisnalar tabii ki vardır. Kültürlü ve bilinçli aileler kızlarını okutup birer meslek sahibi ettiklerinden dolayı, özellikle ekonomik özgürlüğünü kazanan kadınlarımız bu durumlar da farklı yollar izleyebilirlerdi ama hiç bir ekonomik özgürlüğü olmayan , üstelik üç çocuk sahibi olan ve mutlaka birilerinin desteği ile yaşayabilecek olan Emel teyzenin karşısında başka bir seçeneğinin olduğunu sanmıyorum. Hatırlarsanız dönemin şartlarına göre yetiştirilen kızlar koca evine , ancak cenazelerinin geri gelebileceği beyinlerine iyice yer edilerek gönderilirlerdi. Bu durum olmasa bile Emel teyze üç çocuğuyla kime sığınabilir di ? Babası ve annesi varsa belki onlara sığınabilirdi , ama onlar yoksa, kim kabul ederdi evine. Hiç bir kardeşin yanına üç çocuklu dul bir kadın isteyerek kabul edilmez, zoraki olarak kabul edilse bile oraya sığdırılmaz. Bu gayet doğal bir olaydır. Çünkü her ailenin kendi hayatı ve düzeni vardır. Bütün bu durumların olumlu seyrettiğini farz etsek bile, bu durumda belalı bir kocayı ne yapacağız ? O kocanın günümüzde bile örneklerini gördüğümüz gibi, bir gün gelip kadının sığındığı, anne,baba, kardeş veya her kim ise onlara zarar vermeyeceğini kim garanti edebilirdi ? Ben inanıyorum ki Emel teyze bütün bunları kafasında günlerce ,aylarca düşünmüştür. Ve yapılacak en doğru yolun, kimseye zarar vermeden, kaderine boyuna eğme tesellisiyle kendini feda etmek olacağına karar vermiş ve o işkence dolu, rezil hayata katlanmak zorunda kalmıştır diye düşünüyorum. Ama kesinlikle suçlu veya şahsiyetsiz biri olduğunu düşünmüyorum. Böyle önemli bir konuda birkaç cümle de benim yazmama vesile olduğunuz için teşekkür ederim. Kaleminize sağlık Ferah hanım. Selamlar.
Ferah okurunun profil resmi
Haklısınız Mehmet bey hem de çok. Ama Emel teyzenin yaşadığı şartlar ailevi sebepler çoluk çocuk o da çok haklı. Yine de haklı olması benim taa çocuk yaşlarda yaşadığım olayın bende yaşattığı bakış açısının değişmesine engel olmuyor. Sonraki yıllarda da Emel teyze benzeri kadınlar gördüm tanıştım haklı olduklarını çaresizlik içinde yaşadıklarını gördüm yardım edebildiğim oldu edemediğim de yine de haklılar demek kelimesi çıkamıyor içimden affola.
Bu yorum görüntülenemiyor
Bu yorum görüntülenemiyor
Nilüfer okurunun profil resmi
Okumanın en güzel yani manzaraya başka açılardan bakabilmeyi öğretmesi olsa gerek. Emel teyzeye üzülmekten ziyade kendini bu kadar kçük düşürmesine kızdım. Yorumlarınızla bize göremediğimiz detayları görme imkanı sağladığınız için ayrıca teşekkürler 🌺🌺
Ferah okurunun profil resmi
Çok teşekkür ederim sevgili Nilüfer.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.