Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

266 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Sahil kenarına kurulmuş sıra sıra kafelerden sadece biri olan Starbucks’ta insanlar “güzel ve bedava” olan manzaraya sırtlarını dönerek İngilizce olmasından ötürü kendilerini daha iyi hissettikleri “short,tall,grande,venti” bardaklarından cappuccino,latte,macchiato yudumluyor, bir yandan da her zaman cafelerde buluştuklarında yaptıkları şeyi ;karşılıklı olarak günlük sosyal medyada gezme görevlerini tamamlamaya çalışıyorlardı.”Duygular ve insani paylaşımlar” geri planda hatta gereksizdi. Biraz ilerdeki alışveriş merkezi yeni yıl yaklaştığı için en iyi indirimlerini yapmış,”eskimişse yenisini al” hatta eskimemişse bile yenisini al; ne de olsa indirimli ,etiketi üzerinde yıllarca gardıropta beklese de “zayıflayınca” giyersin diyordu. Tam o sırada anayolda gerçekleşen kazanın etrafına toplanmış insan grupları ellerindeki son model cep telefonlarıyla kazayı görüntülüyorlardı ; bu ülkede “ölüm, doğal bir şeydi”. Kast sistemine göre 8 ila 13 saat arası çalışmanın “kişilere göre” belirlendiği ülkede eve gelen insanlar günlük “soma” haklarını ilk olarak “ televizyondan” yana kullanabiliyorlardı. Ülkenin gündem haberlerinde ; gülen bebek ve hayvanlara ait gönderilmiş videolardan tutun da penguen belgesellerine kadar olan görüntüleri izliyor -arada bir yerli yersiz gelen kanlı haberler normaldi;ölüm doğal bir şeydi- bunun yanında dilerlerse “acun medya” ,”diziler”... gibi uzayan bir listede bir kaç saat tatil yapıyorlardı.İlerleyen zamanlarını asgari ücretle 24 ay taksit yaptırarak aldıkları “akıllı telefonlarında” tanımlı sosyal medya paketlerinden biri aracılığıyla ;daima mutlu olan,yiyen içen,güzel yerlere giden,pahalı şeyler giyen, son model arabalara binen, “daha çok tüketen” fenomenleri ve mükemmel aileleri olan arkadaşlarının , sürekli gülen suratla paylaştıkları anlamsız fotoğrafları beğenerek “soma tatillerini” uzatabiliyorlardı. Ve her sabah hızla yataktan kalkıp mesaiye yetişmek için tıklım tıklım metrolara, tramvaylara binerken, bazen akıllarına gelirse kendi kendilerine belli belirsiz mırıldanırlardı ; “Hey Cesur Yeni Dünya ki,içinde böyle insanlar var” **** 1932 den günümüze ışık tutan eserin toplumsal yapı ve sistemin işleyişini çok iyi özetlediği kanaatindeyim. Yazarın yıllar sonra düşündüğü gibi bitirmeyişinin kuşkusuz bunda büyük katkısı var. Kesinlikle okunup, bir ütopya ya da distopyadan daha ileride hayatımıza uyarlayarak ,üzerinde düşünülmesi gerekli.
Cesur Yeni Dünya
Cesur Yeni DünyaAldous Huxley · İthaki Yayınları · 202160,1bin okunma
··1 alıntı·
178 görüntüleme
omer kaya okurunun profil resmi
👍🏻👍🏻👍🏻
İsmail okurunun profil resmi
Kitap incelemesi mi günlük hayatın incelemesi mi :)
.Berceste. okurunun profil resmi
“Ne yazık ki” ikisi de :)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.