Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Telefonu attım, telin ucunu dudaklarıma getirdim, — Tanrı’yı verin bana, rica ederim, dedim. Bayan Lagorge’un sesi, — Ayrılmayın, dedi. Alo! Siz misiniz, Tanrım: Sizinle konuşacaklar. — Ben, Raoul Cerusier, Caulaincourt Sokağı’ndaki Raoul Cerusier. Karımın öteden beri imanı yoktur, ama benim dinim bütündür. Birkaç saniye bekledim, Tanrı’dan bir cevap gelme­di. Benimle ilgilenmesi için bir yalan uydursam mı aca­ba diye düşündüm, durakladım, ama hemen verdim ka­rarımı, rüyalarımda, gerçek hayatta olduğum kadar na­muslu, gerçek hayatta olduğum kadar cesaretli değilim­dir. Sabahleyin uyanınca üzülürüm. “Yoksa ben...” diye kötü kötü düşündüğüm olur. Acıklı bir sesle, — Tanrım, dedim, hayatımı güçlükle kazanıyorum, beş çocuğum var. Çok zor, ben yine de yılmıyorum, boş vakitlerimde hep sizin için çalışıyorum. İnanmayanlara, “Cisimlerin birbirini çekmeleri, aralarındaki uzaklığın karesiyle tersine orantılıdır, Tanrı’nın varlığını ispata yetmez mi bu?” diyorum. Çok işe yarıyor bu örnek, tam yerinde susturuyor itirazları. Ya üs sayı kesirli bir sayı olsaydı? Tesadüfün de tam sayılarla bir ilişkisi yoktur. Demek ki çekim, önceden kurulmuş bir yasaya dayanı­yor.
··
49 görüntüleme
Odessa okurunun profil resmi
Çok dalkavuk tanıdım hayatımda, lakin böylesine hiç rastlamadım :))
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.