Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

429 syf.
·
Puan vermedi
Bu Topraklardan Bedreddin De Geçti
Yazar Radi Fiş, Osmanlı ve Bizans vakayinamelerine, Bedreddin’ in torunu tarafından yazılan yazılara, günümüze ulaşan Bedreddin’ nin öğrencileriyle konuşmaları gibi notlar, bilimsel yazıları, çağdaş bilimin de yardımıyla yaşanan olaylarla ilgili zaman zaman kopukluklar ve boşluklar olmasına rağmen düşgücü yardımıyla doldurması gerektiğini belirmiştir. Simavna (Trakya) Kadı oğlu Şeyh Mahmud Bedreddin, İslam hukukçusu dönemin hatırı sayılır düşünürlerindendir. Bedreddin dönemin ünlü din adamlarından dersler alır. Özellikle Kahire’ de Şeyh Hüseyin Ahlati’ den çok etkilenmiştir. İbni Haldun’ la tanışmıştır. Kahire’ deki çalışmalarıyla ünlenmiştir. Adaleti aramak için yollara düşen Bedreddin, kendisini bulup Hakikat için kendisine gönül vermiş müridleriyle / yoldaşlarıyla beraber tekrar Anadolu’ ya döner. Öğrencileri arasından Börklüce Mustafa ve Torlak Kemal en önemli askeri gücü olmuştur. Zorbalığa karşı tüm halkların eşit olduğu ve dünyanın herkesin ortak malı olduğu idealini gerçekleştirmek için harekete geçer. Sonu malum. Resmi ideolojinin hükmündeki tarihte tabi ki sürekli görmezden gelinecek. Bedreddin’ e çeşitli eleştiriler yöneltilip, kuşkuyla yaklaşılması normaldir. Kendisini peygamber ilan edeceği, Osmanlı Hanedan’ ını yok edip kendi hanedanlığını kuracağı, aslında delinin teki olduğu yönünde kendisini eleştiren karakterler tarafından kitapta da dile getirilmiştir. 1400’ lü yılların başı. Anadolu Timur’ un istilasıyla yerle bir. Osmanlı Yıldırım Bayezid’ in ölümünden sonra şehzade savaşlarına sahne olan Fetret Devri’ nde. Teokratik devletlerin hüküm sürdüğü yıllar. Bölgenin beyi askerleriyle köylünün tepesine çöker mahsüllerine el koyar, o gider Osmanlı askerleri gelir çöker. Rumlar, Ermeniler, Arnavutlar kendi beylerinden bir tekme, Osmanlıdan ayrı bir tekme yer. Bu yıllarda biri çıkıp diyor ki: - Mülkiyetçilik zorbalıktır. Allah dünyayı Adem ile Havva için yarattı, biz de Adem’ le Havva’ nın çocuklarıyız. Dili, dini ne olursa olsun toprak da su da bütün insanların ortak malıdır. - Beyliği, paşalığı, hükümdarlığı kaldıracağız. Bir zorbayı ortadan kaldırıp başka bir zorbayı başa getirmeyeceğiz, zorbalığı yok edeceğiz. - Hakikat karşısında yalnızca dinler ve halklar değil, kadınlarla erkekler de eşittir. - İnsanı insana düşüren her şey yok edilecek. - Öğretiler değişir, Hakikat kalır, insan kalır. Nasıl ki sömürü; Beylik, Feodalizm, Emperyalizm, Kapitalizm, Küreselleşme gibi farklı kavramlarla kabuk değiştirip devam ediyorsa, hak arayışı da kabuk değiştirerek bu şekilde devam ediyor ve edecek de. O yıllarda dili, dini, mensubu olduğu halk ne olursa olsun birleşin çağrısı yapıldıysa, yüzyıllar sonra da birileri çıkıp dünyanın tüm işçileri birleşin der. Döneme göre bu çağrılar, hak, adalet arayışları farklılık gösterir ama devam eder. Kitap Bedreddin’ in İznik’ te sürgünde olduğu yıllardan başlıyor, daha sonra gençliğinde Kudüs, Kahire yolculukları, dönemin ulemaları ile tanışmaları, Timur’ la karşılaşması, arada Börklüce Mustafa, Kemal Torlak gibi karakterlerin nasıl müridi oldukları gibi konularla devam ediyor. Kitabın başları Bedereddin’ in Hakikat arayışı sırasında din alimleriyle temasları sıkıcı gelebilir fakat kitap özünden bir şey kaybetmiyor. İdealleri, düşünceleri her sayfada kendisini gösteriyor. Zorbalık olmadan, aşağılanma olmadan, adil bir yaşam kulağa hoş geliyor. Karaburun ve Aydın bölgelerinde kendi komünlerini kuruyorlar. Böyle bir yaşamda kendi aralarında da tabi ki sorunlar çıkıyor. Kadın- erkek eşittir denildi, kadınlar da erkeklerle beraber fakat yüzyıllardır gelen ataerkil yapı tek bir sözle, düşünceyle değişemiyor. Kadınlara tacizler, hakaretler oluyor. Yiyecek içecek sıkıntısı baş gösterince bazı müridlerin beylerin yaptığı gibi zor kullanarak köylülerden aldıkları ürünler için cezalandırılması gerekiyor. Ele geçirilen artık herkesin ortak malı olan konakların yağmalanıp talan edilmesi sorunu ortaya çıkıyor. Bunları aşmak için fikir alış-verişleri, zorbalığa karşı bir hareket içinde oldukları için kansız bir takım cezalar tartışılıp çözüme kavuşturulmaya çalışılıyor. Bedreddin’ in mağlubiyetinde aralarına sızan sultan yanlıları, farklı diller konuşan insanlar arasında savaş meydanlarındaki iletişim kopuklukları da dile getirilmiş. Öğretisi/ ideolojisi müridleri tarafından tam olarak sindirilmeden harekete geçilmiş izlenimi de uyandırıyor. Şeyh Bedreddin ile ilgili gönül ister ki daha fazla kaynak olsaydı, daha fazla kitap yazılıp daha fazla okuma şansımız olsaydı. Kim bilir dünyanın farklı yerlerinde, farklı zamanlarında Bedreddin gibi kimler gelip geçti de günümüze bu bilgiler ulaşmadı. Bu topraklardan Bedreddin de geçti. İsimler değişir, öğretiler değişir, Hakikat kalır.
Ben de Halimce Bedreddinem
Ben de Halimce BedreddinemRadi Fiş · Evrensel Basım Yayın · 2016425 okunma
··
29 görüntüleme
Ayşe* okurunun profil resmi
Aklıma şey geldi, demiştin ya hani onların Marx’ı varsa bizim de Bedomuz var :D ağzına sağlık 👌🏻
Caim okurunun profil resmi
Marx' tan önce bedo vardı :D
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.